26 Nisan 2016 Salı

SEVENTEEN



Seventeen came back with this amazing song, Pretty U and I love every part of it! Please give it a listen guys, it's really worth it. And go watch their live performance, it's so fun, you'll love it^^ Their first performance is today at Show Champion:)

9 Mart 2016 Çarşamba

UYARI! Fangirl'lük Mode:ON

Buraya son geldiğimden beri ne kadar uzun zaman geçmiş:O Hatırladım ki bu bloga ilk başladığımda üniversite 1. sınıftaydım, şimdi 5. sınıfın sonuna yaklaşıyorum, ne kadar ilginç bir duygu olduğunu anlayamazsınız:D  Neredeyse bir yıldır hiçbir şey yazmıyorum... Ama hala bloguma giren, eski yazılarımı okuyan insanlar olması gururumu okşadı, gerçekten hepinize teşekkür ederim:) Umarım benim saçma sapan düşüncelerimi okumayı seviyorsunuzdur:D
Son bir yılda neler olduğunu anlatmalı mıyım?:D Bir kere ilk gerçek fanlığımı yaşıyorum. Bundan önce fan olmaya en yaklaştığım grup CNBLUE'ydu, eski yazılarımda nasıl bir fangirl'lük modunda olduğumu görebilirsiniz:D Ama o zaman bile fandom adı kullanmayı kabul etmemiş, kendimi fandomun bir parçası olarak görmemiştim. Oysa şimdi Seventeen'in ciddi ciddi fan'ı olmuş durumdayım. Carat adını gururla kullanıyorum, hatta pırlanta şeklinde dövme mi yaptırsam düşüncesindeyim:p:D


Nasıl bu noktaya geldiğimi sormayın, ben bile bilmiyorum:D Ben ki EXO'nun benden küçük üyeleri var diye uzun süre önyargılı durmuştum, şimdi en büyük üyesi benden tam 2 yaş 1 ay küçük bir grubun fanıyım:D En küçük üyesi de benden 5,5 yaş küçük, resmen çocuklar:D Ama benim çocuklarımlar<3 Bazen kendimi 96'lı gibi hissediyorum:D 95'liler bana abi-ebeveynvari havalar veriyorlar, 96'lılar tam yaşıtım-arkadaşım gibi, onun altı küçük kardeşlerim:D İşte gerçek fangirl'lük bu, sevgilim, daha beter olabileceğimi hiç düşünmemiştin değil mi?:D
Her şey Showcase'lerini izlememle başladı. Aslında çok fazla, çok genç, "İşimiz kız arkadaşlardan daha önemli" diyebilecek kadar salak oldukları için reality programları sırasında hiç ilgimi çekmemişlerdi. Ama sonra Debut Showcase'lerindeki Adore U performansını izledim ve ilk tepkim "Bu gruba çizik atıyorum, artık benimler, çok büyük olacaklar göreceksiniz!" oldu:D Sahneyi mükemmel bir şekilde dolduruyorlar (bunun 13 kişi olmalarıyla hiçbir alakası yok, Vernon tek başına bile sahneyi yakabiliyor:D ), canlı söyleyişleri çok iyi, performansları güçlü, kesinlikle genç görünmüyorlar, yıllardır sahnede gibiler (teknik olarak yıllardır sahnedeler zaten), her yerlerinden mükemmellik akıyor:p (Bir fangirl'lük daha:D )


Çıkışları geçen sene mayıs sonuydu. O zaman ilgimi çektiler tabii ama ilgimi çeken başka bir sürü gruptan biriydiler dürüst olmak gerekirse... Bir kere geçen sene tüm yaz süren inanılmaz bir Big Bang saplantısı yaşadım (kim yaşamadı ki? MADE serisi tam bir mükemmellikti<3 ), şu an aktif olmadıkları için ilgim azalmış durumda ama hala şarkılarını dinliyorum (her zaman dinliyordum zaten.. ) ve full albüm çıkardıkları an yine geçen yazki halime dönebilirim:D Başka bir sürü grup daha vardı, açıkcası tüm yazı baya baya Kpop'la geçirdim, güzel bir yazdı:D Ama hiçbir gruba ilgim çok uzun süreli olmadı, Seventeen hariç:)
Seventeen'in ikinci şarkısı Mansae'den beri full zamanlı fanım diyebilirim:D Sanırım tüm şartlar doğru denk geldi; CNBLUE'nun yeni albümünü sevmedim, ilgimi yitirdim; Big Bang MADE'i bitirdi; Lay EXO'dan giderek uzaklaştı, ben de giderek uzaklaştım; Suju üyelerinin yarısı askerde, bir nevi ara verdiler; her şey denk geldi veeee ben Seventeen fanı oldum!:) Diğer grupları hala ara ara takip ediyorum tabi ama tamamen Seventeen'e adanmış bir tumblr ve twitter timeline'ım, sadece Seventeen hakkında konuştuğum online arkadaşlarım, bilgisayarımda Seventeen resimleri-video'larından oluşan 20 gb'lık bir kısım var, fangirl'lüğümün seviyesini görebiliyor musunuz?:D


Ve hayatımda ilk defa bir albüm aldım!! Fark ettiyseniz Kpop albümü demiyorum, sadece albüm diyorum, çünkü bu benim cd'ye geçildiğinden beri aldığım ilk albüm:D Daha öncesinde birkaç kaset almışlığım var ama cd'ye geçiş evresi aynı zamanda mp3'e de geçiş evresi olduğu için o zamandan beri hiçbir şeyi fiziksel olarak almamıştım, çok garip bir his:D Aylık kredimin yarısını verip taa Kore'den buraya albüm getirtiyorum, fangirl'lük seviyem??:D
Yine de mutluyum ya... Tüm bu saçmalamalarım, harcadığım zaman, para, hepsi değer çünkü beni gerçekten mutlu ediyorlar. Sanırım önemli olan da bu:)

Buraya kadarki her şeyi ışık hızıyla yazdım, ne zaman Seventeen hakkında konuşsam öyle konuşuyorum zaten:D Benim bile başım ağrıdı, umarım okurken sizin de ağrımaz:) Eğer ağrırsa, boşverin gitsin:D Bu yazı sadece benim içimdeki fangirl'ün kendini dışarı yansıtma yazısı zaten, okumaya değer çok bir şey sunduğumu sanmıyorum:) En yakın zamanda daha mantıklı bir şeylerle tekrar yazmayı düşünüyorum, o zamana kadar hoşçakalın!:)

2 Temmuz 2015 Perşembe

Yarım Kalan ve Muhtemelen Öyle Kalmaya Devam Edecek Diziler:D

Neden böyleyim bilmiyorum, çok fazla diziyi yarım bırakıyorum... Önceden böyle değildi ama son bir kaç aydır beni saran bir dizi bulmak gittikçe zorlaşıyor. O yüzden de bir umut başladığım pek çok diziye ilgimi kaybedip hard disc'imin bir köşesinde çürümeye bırakıyorum. İşte şimdi onlardan birkaçını anlatacağım ve umarım aralarından izlemem gerektiğini düşündüğünüz bir dizi olursa bana söylersiniz:) İyi bir diziyi kaçırmak istemem:)
Öncelikle taaa 4-5 ay öncesinde başladığım, ilk beş bölümü izledikten sonra sonuna kadar herşeyi tahmin edebildiğim ve klişeliğinden boğulacak gibi olduğum Hello My Teacher var.
Sonra aslında gerçekten gerçekten gerçekten aşık olduğum, ama sonunun benim istediğim gibi olmadığını öğrendiğimde küstüğüm ve 12. bölümünde filan yarım bıraktığım Love Rain var. Love Rain bence mükemmel bir dizi bu arada. Bir ara gerçekten sıfırdan başlamayı ve daha az sabit fikirli olarak izlemeyi düşünüyorum.
Son zamanların en tutulmasını istediğim ama en berbat biçimde çuvallayan dizisi Hyde, Jykill and Me var bir de. Millet sürekli diziyi kötülediğinde çok önyargılı olduklarını, sürekli Kill Me Heal Me'yle kıyasladıkları için böyle olduğunu düşünmüştüm ama içim kan ağlayarak söylüyorum ki haklılarmış. Hem birinci hem ikinci erkeği sevmeme rağmen yok, ben bu diziye devam edemeyecek gibiyim. Kaldım ben onun 4. bölümünde, devamı kaç defa denedim, gelmiyor.
Dream High 2'yi de unutmamak gerek. An itibariyle beni ölesiye sıkıyor. 10. bölümde tıkandım onda da. 3 defa filan devam etmeyi denedim, olmadı. Artık denemem heralde. Oysa Jinwoon vardı, JB de tatlıydı. Hayırlısı, ne diyeyim... Ben içimde kollarıyla kalp yaparak "Oppaaa" diye bağıran kızlar oluşturan Hyun Bin'in dizisini yarım bırakmışım, bunlar mı koyacak:D
Arada bir Murphy's Law of Love vardı, ilk bölümünü zar zor bitirip ikinci bölümün başında "Yok ben buna katlanamam" dediğim.
Atashinchi No Danshi vardı bir de. İlk bölümünün yarısında bıraktım galiba bunu da:D Buna bir şans daha verebilirim ama cidden, daha yeterince şans vermedim beni sarması için... Belki devamı güzel gelir kim bilir...
Bunlar dışında Bad Couple mı ne, öyle bir dizi vardı. Onu ne yazık ki sonuna kadar izledim. Ama ben ettim siz etmeyin, sakın sakın sakın o diziyi izlemeyin! Başları cidden güzel gibiydi ama sonuna doğru Yeşilçam'dan hallice, hayır, ne alaka, kesinlikle Yeşilçam'dan çok daha kötü oldu. Vaktinizi çöpe atmayın, gidin daha güzel diziler izleyin.

Bundan öncekileri ne zaman yazdım onu bile hatırlamıyorum:D Ama bari devamını getireyim ve yayınlayayım diye şimdi tekrar yazıyorum:) Yarım bıraktığım dizilere yine aşık olarak başladığım, delicesine bağlandığım, saplantılı hale geldiğim ama bence 16'da bitse mükemmel olacak diziyi 20 bölüme uzatmak için saçmaladıktan sonra 18. bölümde yarım bıraktığım; sonra üç defa denesem de bir türlü devamını getiremediğim Nine: Time Travelling Nine Times eklenmiş bulunmaktadır. Nasıl, bir cümleyle her şeyi özetledim değil mi?:D Bu diziyi çoook sevdim aslında. Ben genelde hep romantik komedi tarzında, böyle sabun köpüğü gibi kore dizileri izliyorum. Bu farklı türde izlediğim ilk dizi ve cidden çok hoşuma gitti, çok heyecanla izliyordum ama sonra nedense 20 bölüm yapacağız diye elli tane gereksiz engel koydular, haliyle ben de diziden soğudum.. Ama devamını getirmeyi düşünüyorum, yapmalıyım!
Şimdilik bu kadar:) Dediğim gibi, devam etmem, bitirmem gerektiğini düşündüğünüz dizi varsa lütfen söyleyin, yoksa bunlar Hard disc'imin tozlu sayfalarında kalmaya devam edecekler:D

26 Nisan 2015 Pazar

FT Island-I Will

Dün Modern Farmer'a başladımm!:) Çoook uzun zaman önce baya hevesle indirmiştim diziyi. Sonra nedense kaldı, izlemedim bir türlü. Ama FT Island comeback'inden sonra Hongki'ye olan aşkım kabardı, hazır eve gidip geliyorken yani minimum 12 saatim yolda geçecekken de neden başlamayayım dedim:)
Herkes çok komik diyordu zaten ama izleyince kendim de teyit ettim, evet gerçekten çok eğlenceli bir dizi:) Konusu kdrama'dan çok Amerikan komedi filmleri gibi zaten. Ki ilk 3 bölüm Amerikan komedi filmi havasını bozmadan ilerledi, hatta dördüncü bölüm de biraz o havadaydı ama araya aşkın da karışmaya başlamasıyla kdrama havasına soktular diziyi:D Gerçi onlar da haklılar, sonuçta bir komedi filmi maksimum üç saat, e onlar da üç bölüm o havayı bozmadılar, bana yeter de artar bile:D Modern Farmer'la ilgili yazımı diziyi bitirdikten sonra yazacağım aslında, daha yarılamadım bile, yani şimdi ne desem olmayacak:D Bu yazıda esas bahsetmek istediğim şey; FT Island!:)
FT Island geçen ay I Will adlı albümle Kore'de cb yaptı. Ki ben o albüme kelimenin tam anlamıyla aşığımmm!!:) FT Island şarkılarını genel olarak seviyorum zaten, Kore albümlerinin sanırım tamamı iPod'umda var ve hala daha arada bir açıp karışık 10-20 şarkı dinliyorum:) Ama bu albüm bir başka güzel:) Şarkıların tamamı üyeler tarafından yazılıp bestelenmiş ve çok da iyi olmuş:) Ben onların bu kadar iyi şarkı besteleyebildiklerini bilmiyordum aslında bu albümden önce O.o Yani Jonghoon mutlaka besteliyordur diye düşünmüştüm tabi ve Hongki de şarkı sözü yazıyordur demiştim ama Jaejin beni baya şaşırttı. Bir de diğer albümlerde filan da en çok şarkı besteleyen oymuş galiba, ilgiiinç... Nedense bana pek öyle bir izlenim vermemişti:D Yalnız Jaejin'i iyice sevmeye başladım bu albümle. Zaten çok tatlı, sesi çok güzel, rap'i iyi, iyi bass çalıyor ve şimdi de şarkı besteleyip şarkı sözü yazıyor! Gruptaki ikinci favorim olabilir (Gerçi zaten öyleydi ama:D )
Sırayla gidelim mi?:) İlk olarak Hongki tarafından bestelenmiş Intro var. Ki ben intro'ların çok önemli olduğunu düşünürüm genelde. Bir albümle ilgili ilk izlenimimi intro oluşturuyor çoğunlukla ve bence bu Intro çok güzel:) Tek sorunu duygusal ve ağır bir Intro'dan sonra bir anda Pray gibi hard rock bir şarkıya geçmesi ama onu da çok sevdiğim için boşverebiliyorum:)
İkinci sırada çıkış şarkısı Pray var ki hem tarzı hem MV'siyle bana FT Island'ın bazı Japonca şarkılarını anımsattı. Aslında onları pek sevmem, neredeyse hiç dinlemem hatta ama bu sanırım Japoncayla ilgili çünkü Pray'i cidden çok seviyorum:) Konseptini, müzik programlarındaki sahnelerini (Gerçi kendisinden önce-sonra çıkan sevimli konseptli kız gruplarıyla kıyaslayınca çok komik duruyor ama en azından çabalarını takdir ediyorum:) ), herşeyini seviyorum:) Her ne kadar albümdeki en sevdiğim şarkı bu olmasa da iyi ki bunu çıkış şarkısı olarak seçmişler. Kore'de bir rock'çıdan öte bir idol oldukları halde çok cesur bir hamle yaptılar. 3 birincilik de hiç kötü değil bence.
Üçüncü sırada Black Chocolate var ki ilk dinlediğimde albümdeki tek "Eh" dediğim şarkıydı sanırım:D Ama ilk dinlediğim dediğim iTunes'ta satın almadan önce iTunes'un dinlettiği 1 dakikalık kısım, o yüzden gitar solosu kısmını filan duymamıştım, şimdi seviyorum baya bu şarkıyı da:)
Dördüncü sırada BPM69 var. Söylememe gerek var mı bilmem ama bunu da seviyorum baya:) Bu albümde Jaejin'in elinin değdiği her şarkıyı seviyorum zaten:D Bunun hem bestesi hem sözlerinde Jaejin'in eli var üstelik de kısa ama güzel bir kısım da var söylediği:) (Bunu berbat müzik kulağımla sesleri ayırt edebildiğim kadarıyla söylüyorum, dolayısıyla çok güvenilir bir kaynak değil ama bana o gibi geldi:D )
İşte şimdi favori şarkılarıma geldik:) Arka arkaya Do You Know Why?, Hey Girl, To The Light ve Time To benim albümdeki en sevdiğim şarkılar:) Dolayısıyla bunları dinlediğim 15 dakika gerçekten çok mutlu oluyorum:) Do You Know Why?'da Jaejin'in daha çok kısmı var:) Böyle söyleyince Hongki'nin sesini sevmiyormuşum gibi oluyor ama hiç alakası yok:D Hongki'ye ve sesine bayılıyorum ama FT Triple artık albüm çıkarmadığına göre Jaejin'in sesini çok az duyabiliyoruz ve bu yüzden de her anın tadını çıkarıyorum:)
Hey Girl benim albümdeki favori şarkım:) İlk duyduğum andan beri bayılıyorum bu şarkıya:) Diğerlerini sevmeseydim bile sırf bu şarkı için albümü alabilirdim:) Bunda Seunghyun, Jaejin ve Hongki'nin neredeyse eşit kısımları var ve bence çok uyumlu olmuşlar böyle:) Ayrıca biraz klişe ama yine de güzel bir gitar solosu var (Bu kısmı Jonghoon kendi için mi bestelemiş merak ediyorum:D). Ahh, bu video çok tatlı:) (Bu şarkıya karşı fazla yoğun duygular beslediğim için objektif olamıyor olabilirim:D )
To the Light benim bu albümden dinlediğim ilk şarkı:) Sanırım bir iki hafta önce yayınlanmıştı diğer şarkılardan ve ben o zaman yoğun bir bekleyiş içinde olduğum için hemen atlamıştım:D Belki de MV'nin bir etkisidir ama bu şarkıyı konserde canlı dinlemek çok güzel olurdu gibi geliyor bana:)
Time to da hareketli, konserde dinleyip coşmalık bir şarkı bana göre:) 
Son üç şarkı 그림자 (Shadow), Please ve  (Light) da güzel ama nedense en sevdiğim dört şarkıdan sonra geldikleri için çoğunlukla hak ettikleri değeri veremiyormuşum gibi geliyor:D Oysa Shadow'un "You run away, you run away right now" kısmını ve bundan sonra gelen gitar solosunu çok seviyorum:)
Please söz-müziği Jonghoon'a ait bir şarkı. Onun da nakaratının başlangıç kısmını seviyorum, Hongki güzel veriyor bence ordaki hissi:) "Gaji mallago sorichyeobwado, nareul pihae domangganeun neo"
Ligh'ın söz-müziği Hongki'ye ait. Açıkçası bu şarkıyı nasıl sınıflandıracağımdan emin değilim:) Bir kısmını klise korosuna benzetiyorum; genel olarak şarkı hem içimi karartıyor, hem de beni rahatlatıyor; öyle garip bir şarkı işte:) Yatağınıza uzanıp dinleyebileceğiniz bir şarkı. Ki ben şu an gecenin üçünde tam olarak bunu yaptığım için bana çok uyuyor:)
Albüm tanıtımı yapmak ne kadar zor bir şeymiş:O Bu yazıya başladığımda saat 23.30'du, şu anda 3.00:O İşin komik tarafı albümdeki tüm şarkıları dinlemek sadece 40 dakika sürüyor:D Ne bu kadar uzun sürdüyse... :D Ama olsun, çıktığı günden beri bu albm hakkında yazmak istiyordum, o yüzden mutluyum sonunda yapabildiğim için:)
Bir albümü satın almaya karar vermeden önce ilk olarak iTunes'tan birer dakikalık kesitlerini dinlerim her şarkının ve kaç şarkıyı sevdiğime bakarım. Ki I Will'i ilk dinlediğimde Black Chocolate hariç her şarkıyı sevmiştim:) Bu gerçekten çok nadir oluyor ve doğal olarak albüm hakkında inanılmaz heyecanlıyım o zamandan beri:D Aylardır deli gibi dinlediğim 2ne1-Crush'ı bile ilk dinlediğimde 10 şarkıdan 7'sini beğenmiştim. Ki I Will'e kadarki favori Kpop albümüm oydu. Şu anda hala albümün altı şarkısını en azından haftada bir defa dinliyorum ve bundan beş ay sonra konuşalım, I Will'in de en az yarısını hala dinliyor olacağıma eminim:) İşin en güzel tarafı I Will rock albümü olduğu için sevgilimin arabasında bol bol açma iznim vaar:D Gerçi her bindiğimde Come Back Home'u da açıyordum ama birkaç hafta boyunca her gün onu dinledikten sonra sevgilim isyan etti:D Umarım Hey Girl'le de aynı sorunu yaşamayız:D Çünkü şu ara Modern Farmer izledikçe bu albümü dinleyesim geliyor, bu albümü dinledikçe de Modern Farmer izleyesim geliyor; bir kısır döngüye kapılmış durumdayım:D

22 Nisan 2015 Çarşamba

Tao ayrılıyor?

Evet millet, muhtemelen hepiniz duymuşsunuzdur; ortalıkta Tao'nun ayrılmasıyla ilgili haberler var. Aslında bu beni hiç şaşırtmadı çünkü Tao'nun şu anki tavırları, olaylar filan Luhan zamanına benzerlik gösteriyor, değil mi? Onun da hasta olduğu, geleceği söylenmiş; sonra gayet sağlıklı bir şekilde futbol oynarken görüntülenmiş (??); sonra da bir anda dava olayı ortaya çıkmış. Aynı şekilde şekilde Tao da ben bu grubu takip etmeye başladım başlayalı hasta. Bir süre fazla yorulmamak kaydıyla aktivitelere de katıldı ama sonra bir anda aktivitelere katılmayı bıraktı. Öyle ki radyo şovu vs gibi kendini yormayacağı aktivitelere bile katılmıyor. Geleceği söyleniyor ama zaman belirtilmiyor. Önce yanında menajeri olmadan sakat haliyle eczaneden (?) çıkarken görüntülendi , üzerinden bir hafta geçmeden gayet sağlıklı ve normal bir şekilde arkadaşlarıyla dışarıdayken görüntülendi. Benzerlikler? Ama Tao'nun Luhan'dan çok büyük bir farkı var: Tao gerçekten ayrılmayacak!
Bu haberi ilk duyduğumda baya baya kahkahalarla güldüm çünkü bunun geleceği çok önceden belliydi. Ama sonra babasının yazdığı mektubu okudum ve wow! Bu olay kimin fikri bilmiyorum ama kiminse acayip zekiymiş. O mektup tam bir medya oyunu. İşin komik tarafıysa neredeyse kimse bunun nasıl büyük bir medya oyunu olduğunu görememiş. Belki de iyi bir medya oyununun böyle olması gerekiyordur, değil mi?:D Hadi biz neyse ama her habere "medya oyunu" yazan Koreliler nasıl kanıp da Tao'ya iyi dileklerini sunuyor ona çok gülüyorum:D Belki de onların ülkelerinde medya oyunu tam bu şekilde yapılmadığı içindir ama bizim ülkemizde tam da böyle acındırılarak yapılır.
O mektubun her bir noktasından yapmacıklık akıyor. Özellikle zamanlaması bunun en büyük kanıtı. Tao'nun sağlığıyla ilgili yeni olan hiçbir şey yok. Hadi sağlığıyla ilgili olsun diyelim, şirketin şu anda ona iyileşmek için zaman vermekten başka yaptığı bir şey de yok. Sanki hasta hasta çalıştırıyorlar da şirketten şikayetçiymiş, peh! Şu anki en büyük olay Lay'in Çin'de kendi stüdyosunu kurması ve babası da mektubun sonlarına doğru Tao'nun yeterince desteklenmediğini, yeterince bireysel aktivitesi olmadığını söylüyor zaten. Komik değil mi?:D Mektuba oğlum çok yoruluyor, artık dayananıyorum diye başlayıp sonra daha fazla iş verilmesini istiyor, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu canım?:D
Ayrıca o mektupla ilgili en büyük şey de Tao'yu bir melek gibi göstermesi... Bunun da gerçekten zekice olduğunu düşünüyorum çünkü eğer Tao bunları kendi yazsaydı herkes ona bencil derdi ama şimdi babasının fikrine katılmayanlar bile "Bunlar Tao'nun düşünceleri değil" diye onu savunuyor. Yani Tao kötü adam olmaktan kurtuldu ve gitse de kalsa da artık çok destek görecek. Daha önce kimse iki yolu birden bu kadar önünde açamamıştı. Başarılı...
Şimdi de neden Tao'nun ayrılmayacağını düşündüğüme gelelim. Bu mektubun tek yaptığı halkın desteğini almak ve SM'i kötü göstermek. SM Tao'nun Çin'deki aktiviteleri konusunda babasıyla görüşme sürecinde olduklarını söyledi zaten. Yani bu mektup işleri hızlandırmak ve istediklerini daha kolay yaptırmak için bir araç sadece. Eğer gerçekten ayrılacak olsaydı bu mektup dava dosyasıyla aynı anda ortaya çıkardı ama ortada bir dava göremiyorum:D Ayrıca Tao'nun EXO'dan ayrılacağını hiç sanmıyorum çünkü Çin'deki antilerinin sayısına bakacak olursak orada tutunması pek kolay olmayacak ve herşeyden öte Tao'nun EXO'nun bir parçası olmayı sevdiğini düşünüyorum. (Bunu iyi-kötü pek çok farklı anlamda söylüyorum ama hepsini açıklamak sayfalar sürebilir, o yüzden bosverin:D )
İşte bunlar da benim bu olay hakkındaki fikirlerimdi. Katılan olabilir, katılmayan olabilir... Ama benim fikrim sabit çünkü bunlara inanmak için yeterince kanıtım var. Bu arada çok laf söyledim ama belirtmem gerek sanırım, bu medya oyununu kötü bir şey olarak görmüyorum. Bu iş dünyası ve yapılabilecek en mantıklı hamleyi yaptılar. Biraz kurnazca, evet, ama iş dünyasında biraz kurnaz olmak gerek , buna da ticaret zekası diyoruz:D Ama yine de keşke bundan etkilenen bu kadar çok kişi olmasaydı... Kpop'un en büyük sorunu fanların bunun bir iş olduğunu anlayamaması. Yakın zamanda da anlayacak gibi görünmüyorlar o yüzden de omuz silkip yoluma devam ediyorum.

Ayrıca konuyla alakasız ama yabancı netizenbuzz sayfasında Luhan ve Wu Yifan fanlarının hangisinin Çin'de daha iyi iş yaptığı-yapacağı konusunda tartışması... :D Yok Luhan'ın 9 CF'i, Kris'in 4 (?) filmi; yok Luhan romantik komedide erkek başrol olmaya uygun değilmiş falan filan:D Çok komikler ya, yok yere tartışma çıkarmaya bayılıyor insanlar... OT 10-12 yetmiyor bir de Kris-Luhan çıkarın, aman eksik kalmasın, bir günümüz tartışmasız geçerse yazık olur:D

20 Nisan 2015 Pazartesi

İlgimi çeken Kpop grupları

Son zamanlarda pek çok grup ilgimi çeker oldu. Zaten düzenli olarak takip ettiğim CNBLUE, Super Junior, EXO gibi gruplar var ve birkaç hafta önce bunlara B1A4'u ekledim. Gerçi B1A4'u sayma:D Onların hem fan sayfası daha az çeviri yapıyor, hem kendileri hiç paylaşım yapmıyor, hem şu anda aktif değiller; o yüzden onların sayfasını günde 2-3 defa kontrol etmem yetiyor ama diğer sayfaları günde en az 10 defa kontrol etmem gerekiyor ve bu geeerçekten çok fazla zaman demek. Ama yine de kendime engel olamıyorum, gün be gün yeni bir grup ilgimi çekiyor:D
Mesela Infiniteee! Hoya'nın Reply 1997'daki delicesine bağlandığım Joon Hee olduğu gerçeği var. Üstüne L'in Shut Up Flower Boy Band'deki en sevilesi kişi olan Lee Hyun Soo olduğu gerçeği var. Woohyun desen Toheart<3ben diyorum:D Sunggyu da Kyuline'da, Fluttering India'da var, sesi çok güzel; daha nolsun:D Diğerlerinin adları dışında pek bir şey bilmiyorum gerçi ama bunlar bile benim grubu takip etmem için yeterli:) Üstelik bir de geçenlerde Debut showcase'lerini izledim, Vuu diyorum, cidden müthiş bir senkronizasyonları var. Şekil 1a:
Gerçi şarkıyı beğenmedim ama itiraf edelim, takip ettiğim hangi grubu şarkıları için takip ediyorum ki:D (Şarkılarını beğendiğim FT Island, 2ne1 gibi grupları da takip etmiyor, sadece şarkılarıyla ilgileniyorum; sanırım benim yapım böyle:D ) O yüzden grubu takip etmeye "şu kadar" yakınlıktayım ama daha B1A4'a yeni geçtiğim için biraz bekletiyorum. Bir de tüm bu SM-Wollim anlaşması filan, biraz karışık bir fandom var benim görebildiğim kadarıyla. Elimdekiler yeterince karışık zaten, bir başka karışık fandomu ruh sağlığım kaldırmaz:D

Bunun dışında TVXQ/JYJ var ilgimi çeken. Ben onları Super Junior'la çok yakın oldukları için daha önce de defalarca görmüştüm zaten ama Jaejoong'u çok yakışıklı bulmak dışında ilgilenmemiştim pek. Yoochun da iyi bir oyuncu, Sungkyunkwan Scandal dizisinde beğenmiştim, şimdilerde de Sensory Couple'da beğeniyorum baya. Ayrıca Changmin'in de çok tatlı olduğunu fark ettim geçenlerde. Ben her gördüğümde yanında Jaejoong olduğu için parlayamıyormuş çocukcağız:D Bir de tıpkı Kyu gibi evil maknae olunca ilgimi çekti doğal olarak:D Ama bunlar bile tam olarak gruba ilgimi çekmemişti kiiiii, bu şarkıyı dinleyene kadar:
Belki ben depresif bir modda olduğum için öyle ama bu şarkıya (Drunken Truth) aşık oldumm! Bu şarkının 8 farklı kişiden 10 farklı versiyonunu dinledim arka arkaya ve en beğendiğim versiyon bu oldu. Yani aslında bu ve orjinali oldu ama onu bilmenize gerek yok, lütfen buna odaklanın ve bu zamana kadar nedense sadece oyunculuğuyla grubu öne çıkarmak için grupta olduğunu varsaydığım Yoochun'un ne kadar mükemmel bir sesi olduğunu ve duyguyu ne kadar harika bir şekilde verdiğini dinleyin:) Lütfen altyazıyı da okuyun ama, şarkının güzelliği anlamında çünkü. Ve bunu bu kadar iyi yansıtan Yoochun'da:) Sensory Couple'da da azıcık duygusal bir karakteri olsa Yoochun'a aşık olmam kaçınılmaz olurdu:D
Neyse işte, yine B1A4'a yeni geçtiğim için ve tüm bu ayrılık olaylarından dolayı takip etmeye cesaret edemediğim bir grup. Ama şarkılarını dinlemeye başlayabilirim.Bir göz atmam gerek cidden, belki gerçekten seveceğim şarkıları vardır:)

Son olarak da Shinee var:) Bir kere Onew de Drunken Truth'u söylüyor ve gerçekten çok iyi:) Sonra Taemin var, neredeyse her taşın altından çıkan:D Bunu kötü bir anlamda demiyorum bu arada, sadece gözüme takılıyor sürekli bir yerlerde:) Minho Kyuline'da, Fluttering India'da var; üstelik de daha önceden de Donghae'msi (böyle hafif şapşal ama sevimli:) ) tavırlarıyla ilgimi çekmişti. Key desen Toheart diyorum, üstelik şu ara Jungshin'le birlikte program sundukları için yine sürekli gözümün önünde:) Son olarak da Jonghyun'un bazı... Iııı... Fan service diyelim? Başka türlü kurtarılacak resimler değildi çünkü:D Gerçi bence fan service'le bile kurtarılmıyor ama neyse işte, o tarz resimlerini görünce tamam dedim, ben bu grubu takip etmeliyim:D
Cidden grubun her bir üyesi beni Shinee'ye doğru çekiyor:D Kendime engel olamıyorum:D Bir süre daha geciktirebilirim ama belli oldu, bir gün mutlaka Shinee takip etmeye başlayacağım:D Bu üç grup arasından beni en çok çeken o çünkü şu ara. Hatta bu yazıyı yazarken resimlere tekrar bir bakıyım dedim hatırladığım kadar mıymışlar diye ve wow! Hatırladığımdan bile beter çıktı, gece gece gözlerim yuvalarından fırladı resmen:D Hayır, tabi ki bloguma koymayacağım, burayı +18'e çevirmeye hiç niyetim yok:D Siz de bakmayın, ayıp ayıp:D

Neyse işte, bunlar da şu ara ilgimi çeken gruplardı:) Yazmak istediğim, bahsetmek istediğim çok şey var daha. Umarım biraz daha boş olduğum bu cerrahi günlerinde hepsini yazmaya fırsat bulabilirim:)

Donghae: Su vs Mikrofon:D

Bu video'yu geçen gün gördüm. O zamandan beri de benim arada açıp izlediğim ikinci Eunhae video'su oldu. Böyle bir tatlılık olamaz ya:D
Video'yu Türkçeye çevirsem miiii, çevirmesem miii...  Çok başım ağrıyor gerçekten ve çoğu kişinin çevirisiz anlayabileceği basitlikte cümleler. Ama yine de hani yanlışlamaya bloguma giren 1-2 kişi oluuur, onlar da hiç İngilizce bilmiyordur, mazallah anlayamazlar, sonra naparlar diyerekten çeviricem:D
Aslında bir noktaya kadar bir önemi yok, bildikleri üç beş kelime Japoncayı satmaya çalışan bir Eunhae var:D Suların üzerine yazdıkları harfleri gösteriyorlar, "Benimki E" "Benimki D" "Ben E'den sorumluyum" "Ben D'den sorumluyum" "Bu E suyu" vs muhabbeti:D Sonra gayet net de görüldüğü gibi Donghae su yerine mikrofonu ağzına götürüp içmeye çalışıyor:D:D Allahım hala kopuyorum gördükçe ya:D Salak resmen bu çocuk:D Ayrıca Donghae'nin utandığında başını bir yerlere gömüp yüzünü kapatmasına da bayılıyorum:)
Neyse efenim; tabi ki hem Eunhyuk, hem de fanlar yarılıyor:D Sonra Eunhyuk "Aptal mısın? Mikrofonu içemezsin. Suyu içmen gerek." diyor, sonra da 2 yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi göstererek anlatmaya başlıyor: "Bu mikrofon. Bu su. Bu su. Bu mikrofon. Hangisini içmen gerek?":D Tabi ki uslu çocuğumuz Donghae suyu işaret ediyor ve sonra Eunhyuk "Evet, doğru. Bunu iç." diyerek suyu veriyor ve tekrar baba pozlarına girip açıklamaya devam ediyor "Bu mikrofon. Mikrofon "Aa, aa" yapmak içindir. Bu su.":D:D
En son "Bu çocuk adam olmaz" gibi bir ifadeyle iç geçiren bir Eunhyuk'la video bitiyor:D Ve ben video'yu tekrar tekrar izlemeye devam ediyorum:D Eunhae beni çok güldürdünüz ya:D Donghae niye bu kadar şapşal olmak zorundasın?:D Ne zaman Eunhae video'su izlesem aynı şey oluyormuş gibi geliyor; Donghae bir aptallık yapıyor, Eunhyuk onunla uğraşıyor ve bunlar böyle tatlı tatlı geçinmeye devam ediyorlar:D Umarım daha uzuuuun süre böyle tatlı tatlı geçinmeye devam edersiniz:)

Not:Çevirirken bana çok saçma geldi, A1 seviyesinde filan çünkü. Muhtemelen kimsenin ihtiyacı olmayacak ama olsun, ben izlediğim/okuduğum anlatmayı sevdiğim için "çeviri" adı altında anlatayım video'yu dedim:D