9 Mart 2015 Pazartesi

Eunhyuk'un Dansla İmtihanı:D


Aslında bu dünün programı ama ben bugün izledim ve yarıldım gülmekteeen!!:D:D:D The Beat Goes On sırasında Eunhyuk'un önde dans ettiği (etmesi gereken:D ) bir yer var ama kendisi (sözde grubumuzun dance machine'i:D ) kayıp poposunun üstüne yapışıveriyor:D Allahım ne komik sahne ya, başa sarıp sarıp izle:D
Ayrıca orada bir Eunhae moment gördüm sanki<3 Geçen Sukira'da da abanmışlar sanırım skinship'e, onu da izlemeliyim en kısa zamanda:D Sadece Eunhae skinship'lerinin olduğu bir videosunu izledim, Allah aşkına biri şu programı İngilizceye, Türkçeye, Latin alfabesi içeren herhangi bir dile çevirsin, tamamını izlemem gereeek:D İlgisini çekenlere: https://www.youtube.com/watch?v=IHC0YNJERgM Resmen video'yu indirdim, izleyip izleyip kelebekler uçuşturucam midemde:D (Allahım nasıl fangirl'üm, kahretsin:D )
(Fangirl'lüğe devam:D ) Ayrıca bu şarkı (The Beat Goes On) başka birinin mi şarkısıydı?? Bana nasıl bu kadar tanıdık ve hoş gelebilir?? Donghae&Eunhyuk'un beğendiğim tek şarkısı Still You'ydu (O da nasıl şeker bir şarkıdır ya, Eunhae aşk klibi resmen:D İzle izle mutlu ol:D ), şimdi bunu da seviyoruuum. Nakaratı akılda kalıcı ve eşlik etmesi zevkli:) (Merak etmekteyim, sıkı bir Eunhae fanı olmasaydım bu şarkıyı beğenir miydim, hmm, düşündürücü... :D )
Son olarak Eunhyuk'un düşüş anını bir sürü resme fotoşop'lamışlar, acayip komikleri vardı:D Gülmek için birebir:D Eunhyuk ya, şapşal:D Hala hatırlayıp hatırlayıp kopuyorum, bu beni daha baya güldürür:D Akşam akşam çok eğlendim, umarım siz de izlerken eğlenirsiniz:)

2 Mart 2015 Pazartesi

Kpop Dünyasından İlgimi Çekenler...

Merhaba millet!:) Yine yeni yeniden izlediğim dizileri anlatmıyorum:D Ya valla iki ay geçti gitti, ben hala yazmadım, dört buçuk güzel dizi var taslaklarda bekleyen ama nedense enerjim yok onlarla uğraşmaya. Ha bunu yazmaya nasıl enerjin var derseniz bunları düşünmeden tak tak tak yazıyorum, oysa özenilmiş bir dizi yazısı yazmak öyle mi... Dünküler gibi kısa da kesebilirim tabi ama o zaman da o dizilere yazık olur, o yüzden enerjim gelene kadar bekleyecekler, el mahkum:D
Neyse efenim, gündemden haberler verecek olursam... Facebook'taki NETIZENBUZZ TURKEY sayfasını takip ediyorum birkaç haftadır. Cidden çok eğlenceli bir sayfa. Kore magazin haberleri; bunları yorumlayan klavye silahşörü, yarı üşütük Koreli netizenler ve altta yorum yazan çoğunlukla Oppa'cı, bazısı da sırf kavga çıkarmaya gelmiş Türk koreseverler... Oku oku kop:D Ayrıca Yeppudaa dergi'de röportajını okuduğumdan beri bu sayfayı hazırlayan kişiye karşı sempatim var:) "Çevirip paylaştıklarımı benim yazdığımı zannedenler oluyordu, çok nefret yorumu alıyordum ama artık azaldı" demişti, geçen gün gördüm ama ben de bir tane, çok komikti:D
Tabi bu sayfayı okurken sadece gülüp eğlenmiyor; ayrıca bol entrikalı aşk hikayeleri (KHJ ve A olayı, baya heyecanlı gidiyordu dizi, yarıda kaldı:D ); A'lı, B'li, C'li, D'li gizemli dedikodu haberleri (netizenler değil de bizimkiler nasıl dedektifçilik oynuyor ya, bir de öyle haberler var ki ağzım açık kalıyor, şok şok şok resmen:D ) ve son çıkan şarkılar, yeni programlar vs gibi bilgiler de ediniyorum:) Yani baya faydalı ve yeri geldiğinde komik (daha çok netizenler ve işte bizim oppa'cı cemiyet), yeri geldiğinde heyecanlı (o dedikodular bir gerçek çıksa, off. Ayrıca şu A da bebeği bir kanıtlasın artık ya, tüm özel hayatlarını öğrendik bir bebek var mı yok mu öğrenemedik:D ), kısacası mükemmel bir sayfa:) Gerçi ben İngilizce olanını da okuyorum yabancılar ne düşünmüş öğrenmek istediğim yazılar için ama yine de Türkçe sayfası çok güzel, çevirenlerin eline sağlık:)
Tamam, fazlasıyla reklam yaptığıma göre artık susabilirim:D Son zamanlarda WGM'ye alınacak yeni çiftlerle ilgili çook haber var. Jonghyun zaten bir haftadır dönen mevzu ama Henry bir anda şak diye önümüze konuldu, neye uğradığımı şaşırdım:D Ama acayip rahatladım çünkü Henry'nin o pişmanlık dolu sesiyle bıraktığı "Gelecekte ne olursa olsun hep fanlarımı düşüneceğim ve hep kalbimde olacaklar. Sizi hep seveceğim. Yani, benden nefret etmeyin" temalı voice message'ından sonra nasıl korktum kesin bunun büyük bir skandalı patlayacak, ortalık fena karışacak diye ama çıka çıka WGM çıktı:D Ne tatlı çocuk bu ya:) Çok düşünceli, kuzum benim:) Bizim odun Jonghyun çekimlere (buluşmaya) gitmiş ama hala bir ses seda vermiyor, gör de biraz feyz al:D Gerçi Henry zaten bir fan service pıtırcığı, Jonghyun da odunlar kralı; bir Henry olmasını beklememiz hata olurdu:D
Neyse, öncelikle söylemeliyim ki ben WGM'ye bayılıyorumm. Gerçi sadece üç tanesini izledim: Yonghwa, Hongki ve Jung Joon Young ama olsun, seviyorum işte programı:) Bazı oppa'cı fanlar ciddi anlamda kıskançlıklarından (ki gülüp geçiyorum sadece), bazı fanlarsa programı seviyesiz buldukları için bias'larının katılmasını istemiyor ama ben çok eğleniyorum bu programı izlerken ve hem Henry hem Jonghyun aynı anda mı!?!O.o Her hafta oturup izleyebilirim:D Gerçi Yonghwa'nınki SNSD ve Seohyun nefretimin başlangıcı olmuştur ama bunu tamamen kızın tavırlarından dolayı diyorum, yoksa Hongki'nin eşine cidden bayılmıştım. Bu arada ne sevimli bir çiftti onlar ya, yarıda kesilmesi yazık oldu:/ Umarım bu kızlar da tatlıdır (kim olduklarını hiiiç bilmiyorum) da zevkle izlerim:)
Bu arada sevgili Jonghyun'un taaaam da aslında olması gerektiği gibi bir vampiri canlandıracağı yeni bir dizisi, bir de Kyu'yla çekindikleri bir programı var; söyleyeyim de merakla bekleyin benim gibi:D Yalnız o program tek bölümlük müydü?? Bir kere gittiler Hindistan'a, iki gün kalıp döndüler, bir daha da lafı çıkmadı:/ Neyse canım, WGM'de bol bol izlerim kendisini:) Bu arada resim baya eski, biliyorum. Ama olsun, benim Jonghyun'un en beğendiğim hali işte bu:) Tam olarak bu kızıl kahve saçlar, bu küpeler, bu tatlı yüz ifadesi; işte bu bu bu!:D Hayır yani gri nedir ayrıca?? O nasıl bir saç rengi tercihidir? Hangi kuaförün/stilistin önerisiyse boykot ediyorum. Bu çocuğa bu renk yakışıyor, sarı yakışıyor, siyah yakışıyor; her şey bitti de griye mi kaldık?? Ay neyse, kahve filan yaptı heralde zaten şimdi. Son WGM çekimlerinde öyle gibi hatırlıyorum ama emin değilim. Bu laf kalabalığından sonra söylüyorum; dizinin ismi Orange Marmalade, programın adı da Fluttering India olması gerek. İkisi de henüz yayınlanmadı, beklemekteyiz...
Bu hafta Donghae&Eunhyuk comeback'i var bu arada:) Teaser'ı izledim, sadece piyano var ve cidden çok güzel bir melodi. Umarım çok güzel bir albümle gelirler, Eunhae fighting!!
Yine bu ay içinde EXO comeback'i var gibi görünüyor. Call Me Daddy diye bir şarkı var EXO'nun yeni şarkısı olacak dedikoduları dolaşan ama ne kadar doğrudur bilemem. Şarkının sözlerini at (sözler değiştirilir zaten mutlaka), bence EXO'ya çok uygun bir şarkı. Sadece bana daha hoş gelen Amerikanvari havasından kurtarmaları gerek, çekerler ona bir ayar ya:D Umarım güzel bir albüm olur (SJ'ı geçmemeleri kaydıyla:D), Luhan'sız da olsa...
Bu kadar yeter heralde, yine çok fazla konuştum:) İyi akşamlar millet:)

1 Mart 2015 Pazar

İzlemeyin, İzlemeyin, İzleyin:D

Yine bayadır hiç uğramadım buralara. Ha uğramadım da çok mu aktiftim, sürekli bir şeyler mi yaptım, hayır. Sadece blog yazasım gelmiyor nedense son zamanlarda. Aslında zaten çok bir okuyucum olmadığı (kısaca kendi kendime konuştuğum) için yazmasam da bir sorun olmaz ama nedense "mutlaka bu dizi hakkındaki fikirlerimi belirtmeliyimm" diye bir saplantım olduğu için yine geldim burdayımm!
Öncelikle üç diziden bahsedeceğimi söyleyeyim. Biri Mei Chan No Shitsuji, biri Shut Up Flower Boy Band ama üçüncünün adını hatırlamıyorum resmeeeen. İzler izlemez de silmişim bilgisayardan, resmen unuttum diziyi:D Yazı bitmeden hatırlarım diye umut ediyorum:D
O zaman önce Mei Chan No Shitsuji'den bahsedelim. Kendisini daha 10 dakika önce bitirdim, daha doğrusu bitirmek için kendimi zorladım çünkü zannederim kendisi izlediğim ennnnn sıkıcı Japon dizisi. Normalde Japon dizileri çok eğlenceli olur, su gibi akıp geçer, tadı damağımda kalır filan ama bunda resmen işkence gibi geçti dakikalar. Ve gerçekten yarım bırakmak istemedim ama sonu diziden bile fazla b.k gibi olduğu için sonuna dek getirdiğime pişmanım. O yüzden ben ettim siz etmeyin, bence bu diziyi hiiiç izlemeyin.
Kısaca bahsedecek olursam ailesi öldükten sonra aslında zengin bir aileden geldiğini öğrenen fakir kızımız leydilik okuluna yerleştirilir, burada her leydiye hizmet eden yakışıklı bir kahya vardır ama kahyalarla hanımları arasında romantik ilişkiler yasaktır. Ayrıca kızımız o okula hiç uymamaktadır ve onu okuldan göndermek isteyen birileri vardır. Fazla bile anlattım yemin ediyorum:D
Dizi komik değil, hadi dram diyelim ama hiç etkileyici de değil, sahneler gereksiz uzatılmış, aslında gerilim oluşturacak bir şey yok ortada ama öyle çabalara girmişler nedense. Ha bir de, sonunda herkes iyi çıkmak zorunda değil sevgili Japon senaristler. Hayır madem sonunda iyi çıkacak tüm dizi boyunca psikopat kötü imajı çizmeyin o insanlara. Ayrıca romantik olduğu iddia edilen dizide ben mi hiç aşk göremedim?? Dizi bitti gitti ben hala kızın kimi sevdiğini, daha doğrusu birini sevip sevmediğini bile anlayamadım. Son saniyeye bir öpüşme sahnesi koymuşsunuz iyi güzel hoş da bu yetmiyor sanki. Hani bir öpüşmeyle ilişki olmuyor ya. Hani duygular filan var, hani hiç lafı geçmeyen?? Ben orada bir kahyanın hanımına duyduğu sadakatten başka bir şey göremedim, hanımında da en yakın adamına duyduğu şefkatten başka bir şey göremedim. Hayır yani, biri de kalkıp bana açıklasın diğer kahya-leydi ilişkilerinden farklı ne yanı vardı onlarınkinin?
Off neyse, bunaldım bu diziden bahsetmekten. Bu da böyle gereksiz bir diziydi işte, bu kadar uzun konuştuğuma bile değmezdi ama yeni izleyince insanın söyleyecek bir şeyleri oluyor mutlaka. Son olarak Mizushima Hiro HanaKimi'de çok daha yakışıklıydı, oyunculuğu da daha iyiydi. Burada o donuk haliyle sevemedim ben o adamı diyoor ve son hız adını sonunda hatırladığım diğer dizimize geçiyorum:)
My Secret Hotel. Alın işte bir gereksiz dizi de bu. Ya ortada hiç olay yok, bunlar nasıl büyütmüşleeer, nasıl büyütmüşler... Ayrıca belki biraz fazla spoiler ama söylemem gerek: Hayır ben de seviyorum ikinci erkekler mutlu olsuuun, yüzü gülsüüün, ama bu olmadı yavrum ya. Bunda tutmadı, zaten uyuşmuyorlardı da bence. O yüzden yapmayaydınız iyiydi. Yalnız ikinci erkek demişkeeeen... Nam Goong Min, sen ne tatlısın öyle ya:) Ben bu adama I Need Romance 3'te de bayılmıştım zaten, burada yine çok sevdim:) Bir de ben acayip derecede Yonghwa'ya benzetiyorum bu adamı ama daha yakışıklısı:D Ayrıca vücut bakımından kıyas kabul etmez bir şekilde üstte (isteyen google görseller'den baksın, buraya koyarsam sevgilim tarafından can ve mal güvenliğim tehdit edilebilir:D ), Yonghwa'nın o hale gelmesi anatomik olarak imkansız sanırım:D
Neyse efenim, ikinci erkek bu kadar yeter. Konu açısından yorumlamak gerekirse... Ben bu diziye Let's Eat tadında (onu da bir anlatamadım gitti:D ); gizemli, gerilimli, sonra da hafif ama dozunda bir romantizm barındıran bir dizi olur diye başladım. Ama hiç beklediğim gibi çıkmadı. Ne olaylar tahmin ettiğim gibi gelişti (kötü bağlamda), ne romantizm kısmı güzeldi, ne gerilim kısmı güzeldi, ne komikti, ne dramatikti; hiçbir şey değildi yani. İlk birkaç bölüm çok eğlenceliydi gerçi sanırım ama 5. mi 6. mı bir bölüm vardı, ondan sonra bozdu diye hatırlıyorum ama hangi bölümdü, ne oldu da bozdu orası yok:D Zaten dizinin adını zor hatırlayabildim:D
Yoo In Na'yı severim ama burada oyunculuğunu çok beğenmedim. Karakteri zaten beğenmedim. Klasik k-drama kızıydı di mi bu? Şimdilerde herkes o kadar klişelerin dışına çıkmaya çalışıyor ki artık klişe bir karakter görünce tanıyamayacak hale geldim:D Kusura bakmasın ama kız azıcık salaktı. Sözde iş kadını ama ben bir güç, bir beceri; hiçbir şey göremedim. Her duyduğu laftan etkilenen, kendi başına düşünemeyen, gözünün önündekileri göremeyen... Saçma bir karakterdi işte ya... İlişkileri de çok sıkıcıydı iki tarafla da. Bir de TvN bu iki farklı ilişki olayına ne güzel yenilikler getiren bir kanal, bu kadar klişe bir aşk üçlemesiyle gözümden düştüler açıkçası.
Bu dizi hakkında da bu kadar yeter diyorum ve "izleyin!" diyebileceğim tek dizi olan Shut Up Flower Boy Band'e geçiyorum:) Bir kere konu güzel, oyunculuklar güzel (istisnaları geçelim), bol bol müzik var, idol dünyasının gerçeklerini gösteriyor, oğlanlar da yakışıklı (adı üzerinde flower boy); bir dizi daha ne ister:D
Açıkçası benim beklediğimden kat kat daha güzel bir diziydi. Önce adı fazla çocuksu, kesin saçmadır diye indirmemiştim uzun süre; sonra da kimin kim olduğunu anlayamadım ilk bölümde, birkaç hafta da bu şekilde erteledim; sonra karakterleri öğrenip oturdum izlemeye ve ba-yıl-dımmm! Çoğu bölüm o kadar heyecanlı bitti ki bölüm aralarında hiç vakit bırakmadım denebilir. Okul vs izleyemediğim zamanlarda da spekülasyonlarla geçirdim zamanımı. Bir kere dizi hiç beklediğiniz gibi ilerlemiyor. Ne klasik lise dizisi, ne klasik müzik dizisi, ne aşk klasik; hiçbir şey düşündüğünüz gibi olmuyor. Ters köşeye yatırdığı çok fazla kısım oldu gerçekten ve bunlardan en önemlisi Lee Min Ki'nin, yani sevgili liderimiz Byung Hee'nin ikinci bölümde pat diye ölüvermesiydi. Hayır bir de nasıl mükemmel, nasıl aşık olmalık bir karakter. Ben bir süre yas tuttum valla, "Byung Hee'siz dizi güzel olmaz ki, off" gibi pozlara girdim ama sonra bir baktım, benim düşündüğümden çok farklı yönde ilerledi dizi, "Ölmesi iyi olmuş yaa" oldum:D
Baştan başlayacak olursak Kwon Ji Hyuk rolündeki Sung Joon çok sevdiğim, dizilerini takip ettiğim, iyi bir oyuncu. Burada da mükemmeldi:) Ben en başta lider pozisyonuna oturtamadım kafamda ama sonra baktım ki Byung Hee'den daha iyi oldu belli zamanlarda. İkinci olarak bence dizinin en önemli, en takip edilesi, en sevilesi karakteri olan Lee Hyun Soo rolündeki Myungsoo (L) var:) Ben kendisini ilk defa gördüm ama çok beğendim, başka dizilerini izlemeye hatta belki Infinite takip etmeye bile başlayabilirim. Zaten grubun yüzü L'miş (dizideki gibi), bol bol görebilirim demek ki kendisini:D Karakteri içinse şunu söylemek istiyorum: beni krizlere soktun soktun çıkardın, ne ayaksın bir türlü anlayamadım, sonlara doğru iki gülmesen gönlümü alamazdın ben sana söyliyim:D Evet, sıradan devam edersek gizemli ama duygusal, etkileyici bakışlara sahip bateristimiz Jang Do Il var. Karakterin bir harika olmasının yanı sıra Japonlara benzettiğim yüz hatları ve güzel saçlarıyla cidden ilgimi çeken bir oyuncu. Sözde playboy'umuz, bas gitarist Kim Ha Jin de var ki turuncu saçlarıyla çok beğenmiştim ama ne zaman ki siyaha boyattı, bir de o aralarda karakteri daha öfkeli hale geldi; soğudum azıcık. Ama Seo Kyung Jong'la olan vıcık vıcık, sevimli mi sevimli ilişkilerine bayıldımm:) Keşke daha çok yakınlaşsaydılar diyeceğim ama zaten her bölüm sarmaş dolaşlardı, daha yapılan her şey fazla gay'ce olacaktı:D Gerçi ben öyle de severim ama halkın tepkisini çekebilirdi tabi. Sıra grubun sevimlilik abidesi, ufacık tefecik ama içi dolu tatlıcık Seo Kyung Jong'a geldi:) Çok sevdiğim Busan aksanını kullandığı için sesini duyar duymaz sevdiğim çocuk bir de dizideki en iyi karakter çıkınca değmeyin keyfime:D Ama açıkçası dizide değil ama grupta azıcık fazlalıktı. Ya da belki Ha Jin'in en yakın arkadaşı dışında başka bir pozisyonu olsaydı, bireysel olarak biraz daha dikkat çekseydi...Yalnız bişey sormalıyım, Busanlılar paragöz olarak mı bilinirler?? Hangi dizide Busanlı görsem paragöz oluyor:D Dedim acaba öyle bir şey mi var...
Karakterler bu kadar olduğuna göre son birkaç şey söyleyip gidiyorum. Dizinin romantizm kısmı güzeldi, sevdim ama en yakın arkadaşının aşık olduğu kıza aşık olma olayını biraz fazla hafif geçmediler mi? Bir de kıza aşık olan o piyanist çocuk... Cidden iticiydin, sevilebilir hiçbir tarafın yoktu, bir ikinci erkek bu kadar nefret toplayabilir. Bunların dışında dizi cidden güzeldi:) Sonu hem beklediğim gibiydi hem değildi ama ben memnun kaldım açıkçası:) Kısacasıııı diziyi şiddetle tavsiye ediyor ve artık bu upuzuuun yazıyı sonlandırıyorum:D Hoşçakalın:)