11 Temmuz 2014 Cuma

You're Beautiful

Heartstrings'i bitirdikten sonra, CNBLUE ve Yong Hwa sevgimin zirve yaptığı zamanlarda hemen izlemeyi düşündüğüm; ama neredeyse her blog sitesinde sonunun berbat olduğu yazdığı için izlemeye cesaret edemediğim bir diziydi You're Beautiful. Zira çok bahsederim, bende acayip bir ikinci erkek sevgisi var. Daha çok seven, daha ilgili erkeklere nedense hep gönlüm kayıyor diziyi izlerken. Kız onu seçsin diye ölüyorum. Sonra da klasik olarak kız onu seçmiyor, sinir olduğumla kalıyorum. İşte bu dizide de herkes Shin Woo'yu seçsin isteyince dedim "Tamam. Ben bu diziye elimi atmayayım. Kesin çıldırırım sonunda." Ama sonra noldu? Dönüp dolaşıp yine bu diziyi izledim işte:D
A Gentleman's Dignity'yle Lee Jong Hyun sevgim artınca Yong Hwa'lı dizi izleyip Yong Hwa sevgimi tekrar arttırmam gerekiyordu. E tercih edilebilecek bir bu bir de Marry Him If You Dare olunca tercihim You're Beautiful oldu doğal olarak:D Ama bu dizi gerekli etkiyi yapamadı, bir sonraki adımda Marry Him If You Dare'i izlersem şaşırmayın:D
Neyse efenim; ben bu diziyi açtım ama en başından hazırlıklıyım tabi, ikinci erkeğe aşık olmayacağım! (Sevgilim okursa diye bir açıklamada bulunacağım: İkinci erkeklere "gönlümün kayması" "aşık olmak" gibi terimler tamamiyle kendimi baş karakterin yerine koyduğum zamanlar için geçerli. Yoksa benim elalemin adamlarıyla hiçbir ilgim yok, yanlış anlaşılma olmasın:D Bunu da böyle açıklığa kavuşturduktan sonra devam edelim, buyurun:) ) Hayatımda ilk defa bir diziye birinci erkek karakterine aşık olmaya kesin kararlı olarak başladım. Ama neyse ki beni çok zorlamadı bu durum çünkü Tae Kyung ilk bölüm çok çok çok uyuz olsa da sanırım ikinci bölümden sonra kıza yardım etmeye başladıktan sonra bir tatlılaştı ki sormayın. Özellikle o ağzını büzmesine bayıldımm! (Resimdeki çok iyi değiil) Mimikleri cidden şahaneydi, karakteri sevmeyi çok kolaylaştırdı.
İkinci erkeğe gelirsek... Kendimi zorladım zorladım ama olmuyor olmuyor olmuyor!! İkinci bölümde Mi Nam'ın kafasına havluyu atıp "Çık. Sen buradayken duş alamam" dediği anda kalbim pır pır etti. Ama ne yazık ki başrol hanım kızımızın hiç de pır pır etmedi! Zaten sanırım bu erkek kılığına giren kızların azıcık salak olmaları mecburi. Yoksa azıcık cin olsa, tüm erkeklerin kendisine aşık olduğunu anlasa o işin içinden çıkılamaz:D Mesela ben olsaydım o durumda bir ayda hepsinin ilgisini anlamış; hepsiyle flört etmiş, bir şeyler yaşamış olurdum:D Sonra ayıkla pirincin taşını:D
Zaten bu erkek kılığına giren kız olayı Türkiye'de olmaz. Neden derseniz hadi Kore erkekleri full tüysüz, yüzleri de kız gibi; peki ya Türk erkekleri??:D Omuzlarından bile tüy fışkıran adamların yerine nasıl geçeceksin kız halinle?:D Bıyık-sakal olayını hiç söylemiyorum, azıcık az olsun nasıl dalga konusu oluyorsun erkek muhabbetinde; bir de hiç olmayacak da inanacaklar erkek olduğuna:D Neyse, bunu da açıkladığım iyi oldu, insanlar da çok merak ediyordu Türkiye'de olur mu diye:p:D Geçelim.
Üçüncü erkek diye nitelendirebileceğim Jeremy de dünya tatlısı, acayip eğlenceli bir karakter olunca tadından yenmeyecek bir dizi olmuş. Yakışıklı olduklarını düşünmesem de çocuksu, şirin bir hava var hepsinde. Jeremy'nin dizi boyunca Go Mi Nam'dan etkilenip de kendini gay sanmasına, sonra böyle kendini tokatlamasına bayıldım:) Hanazakari no Kimitachi'de direkt ikinci erkek karakteri böyleydi, onu da çok sevmiştim:)
Hepsini bu kadar övdüğüme göre hangisini seçtiğimi merak ediyorsunuzdur değil mi? Hiç birini seçmedim. Hepsi o kadar tatlı karakterlerdi ki Go Mi Nam hangisiyle olursa olsun ben çok mutlu olacaktım. Bu da diziyi hiçbir sinir krizine girmeden bitirmeme olanak sağladı:D Çünkü izleyen bilir Shin Woo taraftarıysanız tüm dizi boyunca, Tae Kyung taraftarıysanız Shin Woo'nun Mi Nam'ı koruduğu veya Mi Nam'ın her şeyde Shin Woo'yu seçtiği zamanlarda sinir olabilirsiniz. Jeremy taraftarları için zaten bir ağlamalık sahne kesin cepte... İşte hiçbirini, daha doğrusu hepsini seçince böyle şeyler yaşamıyorsunuz:) Zaten demiştim ya, Go Mi Nam'ın yerinde ben olsam kesin üçüyle de yakınlaşırdım:D
Diziyle ilgili söyleyeceğim başka bir şey var mıydı diye düşünürken konuyu değiştireyim biraz:D Bir milyon yıldır Yong Hwa ve Shin Hye hakkında dedikodu çıkıp durduğu için ben nedense Park Shin Hye'nin bu dizide Yong Hwa'yla daha samimi olduğu gibi bir görüşe kapılmıştım. Oysa şu video'yu izledikten sonra Jang Geun Suk ve Park Shin Hye'nin de ne kadar samimi ve birlikteyken ne kadar tatlı olduklarını görmüş oldum. Sonra bir de Lee Min Ho'yla aralarında çıkan dedikoduları ve röportajlardaki samimi hallerini görünce iyice kararsız kaldım:D Sanırım yine aynı şekilde, Shin Hye hangisiyle olursa olsun ben mutlu olurum. Çünkü üçüyle de o kadar yakışıyorlar ki, birini tercih etmem imkansız. Ama tabi ben böyle diyorum da kız inatla Yong Hwa ve Geun Suk'la kardeş gibi olduklarını söyleyip duruyor. Boşuna umutlanmalar... (Lee Min Ho'yla ilgili böyle bir şey söylediğini henüz duymadığıma dikkati çekiyorum:D )
Böyle saçma bir paragraftan sonra diziye devam edelim:) Yoo He Yi karakteri nedense bana o kadar itici gelmedi. Evet zaman zaman abarttı ama bilmiyorum, sanırım ben de o kadar kıskanç olabilirdim. O yüzden azıcık müsamaha gösteriyorum:) Zaten sonunda Tae Kyung için Mi Nam'ı korudu ya.. E sonra gerçek Mi Nam da ona aşık oldu. Yani kızı kabullenmek farz oldu:D


Gerçek Go Mi Nam demişken... O kadar övdüler övdüler, keşke bir cümleden fazlasını söyleyebilecek kadar dizide gösterselerdi. Sanırım Park Shin Hye'nin gerçekten bir erkeği canlandırabileceğine güvenmediler. Ki haksızlar da diyemem... Kızın sesi fazlasıyla ince, hareketleri fazla feminen, erkek karakterine tamamen bürünmesi zor olurdu.
Herkesin resmini koymuşken başrol eksik kalmasın diye resmini koyayım dedim:D Tüm dizi boyunca yaptığı gibi "Hyung harikasın/çok havalısın" yapıyor sanırım bu sahnede. Azıcık şirin bir havası var ama ne bileyim... Yine de Go Mi Nam'ı çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim.
Dizinin çok tatlı bir ayrıntısı: Domuz tavşan!:) Tae Kyung'un uzun süren ameliyatı sonrasında yaptığı şirin mi şirin bir melez:) Tae Kyung Go Mi Nam'ı tavşana benzetirken Go Mi Nam'ın sürekli burnunu domuz burnu gibi yapması sonucu ortaya çıkan "domuz tavşan" fikri o kadar tutmuş olmalı ki hala Amazon'dan satın alabiliyorsunuz:O Ben de mi alsam, baksanıza ne kadar tatlı:D Tabi ki sevdiğiniz adamın sizi düşünerek, sizin için, kendi elleriyle yaptığı bir oyuncak yerine geçemez ama yine de sevimli:)
Neyse, bu yine dizi anlatımından çok aklıma gelen her şeyi yazmam gibi oldu:D Zaten tüm dizi anlatımlarım öyle değil mi?:D Aslında ben sanırım kendim okumak istediğim gibi yazıyorum dizi yazılarımı. Ben bir diziye başlamadan önce veya sevdiğim bir diziyi bitirdikten sonra google'da ilk iki sayfada çıkan blogları okurum çoğunlukla. Neredeyse tamamı sadece konuyu ve karakterleri yazıp bitiriyor. Bazıları sahneleri ve replikleri koyuyor. Bazıları spoiler başlığı altında gidişatından ve hissettiklerinden biraz bahsediyor ama bu durum çok daha nadir. Oysa ben bir wikipedia'da bile bulabileceğim dizi konusunu ve karakterleri görmek için okumuyorum ki blogları. Aksine insanlar ne düşünmüş, nasıl hissetmiş, sevmiş mi, en çok neyi sevmiş görmek için blog okuyorum. Aradığımı da çoğu zaman bulamıyorum. Bu yazılar da benim gibi düşünenlere... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder