Bu yaz çalışmayacağım çalışmayacağım diye inat ettikten sonra kendimi yine geçen seneki işimin başında buldum!:D
Bu yazın sonunda yds'ye (artık fikrimi değiştirdim, tıpdil'e) girmeyi planladığım için bu yaz çalışmak gibi bir niyetim yoktu. Bunu da aileme elli defa söylemişimdir. Ama sonra noldu? Ben memleketime geldikten bir gün sonra babam beni aradı, "Kasada eleman eksik, iftardan sonraları git kasada dur." dedi. Ben de "Peki babacım" dedikten sonra telefonu kapattım ve krizlere girdim! Zaten babama karşı çıkamayışım cidden büyük bir sorun teşkil ediyor. Adam ne derse "Tamam babacım, olur babacım.", sonra kendi kendime delirip herkese dert yanıyorum:D Bir diğer sorun da adama bir türlü yalan söyleyemeyişim. Bundan mutlaka bahsetmişimdir; geçen yılbaşı arkadaşımın evinde parti veriyorduk. Babam aradı, aramızda aynen şöyle bir konuşma geçti:
-Yılbaşında ne yapacaksın? -Arkadaşımın evinde toplanacağız babacım. -Arkadaşının ailesi olacak mı? -Hayır babacım. -Orada mı kalacaksınız? -Evet babacım. -Erkekler var mı? -Evet babacım, kız-erkek karışık. -İçki olacak mı? -Yani ben içmem heralde ama erkek arkadaşlar filan... Olur yani. (Burada yalan söyleyemediğim için lafı dolandırmaya çalışmalar... :D )
Sonuç noldu? Babamlar sırf ben partiye gidemeyeyim diye yanıma geldiler yılbaşı için:D:D İnsan bazen yalan söylemesini de bilmeli. Ya da yalan söylemesini gerektirmeyen şeyler yapmalı ki ben çoğunlukla öyle takılıyorum artık.
Neyse, şu ara akşamları çalışıyorum yani. Ki ACAYİP sıkılıyorum Resmen nefret ediyorum çalışmaktan. Ama bir yandan da (umuyorum ki parasız çalışmıyorumdur) maaş alsam iyi olur cidden. Sevgilimle birbirimize stajyer doktor olma hediyesi olarak saat aldığımızdan bahsetmişimdir. Bir öğrenci için azıcık pahalı olduğunu da belirtmeliyim. Öğretmen olan kuzenim "yuh" filan oldu fiyatları görünce:D O kadar da çok değil aslında, ben baya abartıyorum:D Sevgiliminki 500, benimki 400 filandı, indirimden aldık toplam 650 liraya. Bir de üstüne hem sevgilime hem bana o büyük DJ kulaklıklarından aldık. Dolayısıyla maaş alsam mali bütçemize baya katkısı olur, en azından bu alışverişlerimizi telafi ederim:)
Bunun dışındaaaa. Kendime 5-10 tane dizi belirledim, sırayla onları izleyeceğim ama bu sefer eğer hakkında blog yazacaksam yeni diziye geçmeden yazacağım:D Sonra çok sorun oluyor, herşeyi unutuyorum.
Bir ara da Game of Thrones'un 4. sezonunu izlemem gerek. Bitsin de öyle izlerim diye bekletiyordum. Dizi bitti bu sefer ben unuttum izlemeyi:D The Fosters'ın ikinci sezonu filan da duruyor. Kore'ye sardım, Amerikan dizilerinş boşladım resmen:D
Taaa kaç ay önce başladığım ama nedense bir türlü içimden yapmak gelmeyen, sonra da o evden o eve gidip geldiği için hiç elimi sürmediğim 2000 parçalık puzzle var bir de. Üçte biri filan bitmişti işte bir haftada, sonra da unuttum gitti:D Yapıp halama ev hediyesi olarak vermem gerek, kadın onu bekliyor aylardır. Ev eskidi neredeyse:D
Bu arada şu ara acayip bir iştahsızlık döneminden geçiyorum, Allah bozmasın:D İftarda sadece çorba içiyorum, bazen de birazcık atıştırıyorum, ana yemek filan yemiyorum. Sahurda da çok az yiyorum, geçen gün sadece bir yumurta sarısı yedim, o derece az:D Zaten 51'dim, 50 kilo olmuşum, görünce havalara uçtum! Hedefim 45'ti aslında ama annem 48 ideal dedi, bakalım... Zaten hiçbir zaman 34'ten 32'ye düşemeyeceğim kemik yapım sağ olsun, o yüzden 45 çok da gerekli değil. Sadece geçen yaz çalışırken çalışmaktan çok tıkınıp 48'den 52'ye yükseldiğim için çok moralim bozulmuştu. Umarım bu yaz öyle bir durum yaşamam. Diyorum ya, Allah iştahsızlığımı bozmasın:D
Son olarak da bugünlerde yaptığım için kendimi en mutlu/gururlu hissettiğim şeyden bahsedip yazıyı bitiriyorum:) Direksiyon sınavını geçtiğimden bahsetmiştim. Henüz ehliyetim gelmese de araba sürmek konusunda çok hevesliydim. Bu yaz bol bol araba sürüp araba sürebildiğimi aileme kanıtlamak, böylece de annemin Mini Cooper'ına el koyma olasılığımı arttırmak istiyordum. Bunun için babama yalvarmam gerektiğini düşünüyordum kiiii, babam dün KENDİ arabasını (Daha yeni alınan bir BMW X3 ki benim onu sürmekten çok gözüm korkuyordu) bana verip "Hadi eve kadar sen sür." dedi!:) Tabi ki havalara uçtum. Övünmek gibi olmasın ama gayet de güzel sürdüm:D Bugün de Mini Cooper'la gelmiş babam çalıştığım yere. Böylece hayallerimin arabasını ilk defa sürmüş oldummmm!:) Zaten iki araba da otomatik vites, dolayısıyla sürmek çok kolay. Özellikle de kursun 10-15 yıllık arabasıyla kıyaslanınca:D Kıyas demişken; annem kendi arabasını hiç sevmez. Babamınkinin yanında çok rahatsızmış, kullanımı kötüymüş falan filan. Ben de şimdiye kadar hep hayallerimin arabasını kötülediği için kızardım anneme, şimdi iki arabayı da sürmüş biri olarak söyleyebilirim ki: Annem haklıymış! Ama yine de o tatlı tatlı bakan gözleri için bile değer Mini Cooper'ın rahatsızlığına. Nasıl şirin bir araba yaa, yerim ben onu. Umarım ehliyetim en kısa sürede gelir de bol bol gezerim Mini'mle:) Şu ara kendimi şanslı hissediyorum:) Umarım şans hepinizin yanında olur:) İyi geceler:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder