24 Ocak 2014 Cuma

Yolculuk

Yolculuklarda nefret ediyorum, bunu söylemiş miydim? Küçüklüğümden beri çok fazla yolculuk yapan biri olarak bunu söylemem ilginç ama ne yapabilirim, nefret ediyorum işte... Arabada hep midem bulanır, bunu hissetmek için de çoğunlukla uyurum yolculuk boyunca. Uçak desen kulaklarım çok hassas olduğu için kalkış ve inişleri işkence gibidir benim için. Hızlı tren fena değil, hem zamandan da tasarruflu. Ama ne yazık ki o da her şehir arasında yok henüz. Deniz yolculuğu hiç yapmadım ama sanırım ondan da nefret ederdim, tüm o sarsıntıları düşünsenize!
İşte bu yüzden en hevesle beklediğim şey ışınlanmanın keşfi. Uçan arabalara gerek yok, uzaya çıkmamıza gerek yok, sadece ışınlanma. Nolur Allahım, nolur! Ve yine işte bu yüzden sahip olmak istediğim sihirli güç "zaman ve uzaya hükmetme gücü". Bilenler için söylüyorum, Heroes'daki Hiro'un gücü. Bu en nefret ettiğim iki şeyin çözümü olacak: yolculukların ve zaman kaybının.
Düşünsenize mesela uykuyla ne kadar zaman kaybediyorsunuz! Veya yemek yemekle, veya tuvalete gitmekle, veya herşeyle! Tüm hayat önünüzden geçip gidiyor ve siz hiçbirini yakalayamıyorsunuz! Daha çok zamana ihtiyacımız var. Kendimizi geliştirebilmek, hayatı yakalayabilmek için... Bu ve bunun gibi saçma düşünceler işte... Hayata çok fazla şey sığdırmakla ilgili bir saplantım var sanırım. Mükemmellik saplantımla bağlantılı bir şey olmalı... Hiçbir zaman bir sihirli gücüm olmayacağını düşünürsek bu konuya bu kadar kafa yormak saçmalık.
Neyse, yolculuklar diyordum... Yarıyıl tatiline girdiğimiz için ailemin yanına geldim dün. Bilmiyorum ki yolculuğa yanında benim kadar çok teknolojik aletle çıkan bir başkası var mıdır... Telefon, iPod, tablet, bilgisayar, fotoğraf makinesi... Fotoğraf makinesi dediğim şey bir kilo ağırlığında! Bilgisayarım neyse ki 13 inçlik bir ultrabook ama tabletim kendi ailesinin en büyüğü, 10 inçlik bir note. Ipod'u neden yanımda taşıdığımı ben bile bilmiyorum aslında, çoğunlukla elime bile almıyorum kendisini. Fotoğraf makinesini de aynı şekilde aslında. Sanırım en son ekim ayında çekim yapmıştım. Tabi günlük aile fotoğraflarını saymıyorum... Belki kullanırım diye yanımda taşımak için fazla ağır! Sanırım kullanıyor gibi görünmek istiyorum. Aslında kullanmak da istiyorum. Sadece fotoğraf çekmek yalnız benim değil yanında bulunduğum insanların da özverili olmasını gerektiriyor.  Bu yüzden de en son ekimde sevgilimle gittim fotoğraf gezisine. Dakika başı durup sonraki beş dakikayı mükemmel fotoğrafı yakalamaya çalışarak geçirmeme aldırmayacak tek kişiyle. Fotoğrafçılık dersiyle geziye gittiğimizde bile herkes çekim yapmasına ragmen en geride kalan hep ben oluyordum:D Sanırım sorun bende...
Bugün de ailemle memleketimize gitmek için yola çıkıyoruz. Geçen hafta besin zehirlenmesi geçirdiğim için şu ara midem felaket, bu yüzden yolculuk öncesinden önlemimi alıp antiemetik alıyorum, umuyorum ki sorunsuz, bulantısız, güzel bir yolculuk geçireceğim, ah hadi inşallah!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder