18 Ağustos 2013 Pazar

Bugün benim doğum günüm-dü. Doğum günüm müydü?

Doğum günümün son birkaç yıldır kutlanmadığından bahsetmiş miydim? Bu senenin farklı olacağını neden bekledim bilmiyorum. Ama beklemişim sanırım. Bugün benim doğum günümdü. Kimsenin umursamadığı doğum günüm…
İşe girdiğimden bahsetmiştim, bunu sonra uzun uzun anlatacağım zaten. İşyerim gece 3’e kadar açık. Bu yüzden de doğum günümü ilk orada kutladım. Daha doğrusu olaylar aynen şu şekilde gelişti: yanlışlıkla bir waffle fazladan yapılmıştı; ben de onun üzerini muz ve çilekle kapladım ve çikolatalı dondurma koydum (favori waffle’ımmm:) ); sonra da üzerine mum, maytap ve süsleme koydum ve kardeşimle ikimiz üfledik (Kardeşimin de işyerinde bana yardım ettiğinden bahsetmiş miydim? ). Yani bir nevi kendi kendime doğum günü kutladım.
Bugün, yani doğum günümde, küçük halamlara iftara davetliydik. Ben, her normal insanın düşüneceği gibi, bu yemeğin doğum günümle ilgili olduğunu düşündüm. Sonuçta onca gün varken bugünü seçmelerinin bir sebebi olmalıydı. Bu yüzden de fazlasıyla süslendim, elimde kuzenime iki hafta önce aldığım ama vermeye fırsat bulamadığım hediyeyle halamlara gittim. Kendi doğum gününde bir başkasına hediye götüren bir tek ben varım heralde:D
Neyse işte, halamlara gittim, kuzenim bana sarılıp doğum günümü kutladı ve hepsi bu! Küçük halam hala işteydi, işten geldikten sonra da yemek yapmaya başladı ve doğum günümü kutlamadı. Kuzenim ona bugünün benim doğum günüm olduğundan bahsettiğindeyse “Aa, öyle miydi, tamamen unutmuşum” dedi! Yani, hadi ama!! Bir insan yeğeninin doğum gününü nasıl unutabilir ki! Gerçi şimdi yalan olmasın, ben onun doğum günü tarihini bilmem. Ama bu benim doğum günüm! Her yaz kutlardık, nasıl unuturlar?!
Evlerinde kaldığımız büyük halam sabah kutladı doğum günümü, hatta hediye bile aldı. Büyük kuzenim de sabah kutladı. Annem de kutladı, hediyelerini önceden almıştı zaten. Ama onların dışındakiler kutlamadı bile. Küçük eniştem de hatırlamıyordu. İftara gelen teyzem ve eniştem de öyle. Babam bile kutlamadı tüm gün doğum günümü. O kadar arkadaşımın arasından da sadece üçü aradı kutlamak için. Biri üniversiteden, biri de lisedeki en yakın arkadaşım… Başka kimse umursamadı.
Aslında sorun halamların veya teyzemlerin hatırlamaması değil. Öğrendikten sonra da bu konuda bir şey yapmamaları! Pasta alabilirlerdi, kutlayabilirlerdi. Ama yapmadılar… Saatler geçti, iftar yapıldı, saatler geçmeye devam etti… Hiçbir şey yapmadılar. Öyle mutsuz, öyle kızgındım ki bugün izinli olmama rağmen günsonunu bensiz yapamayacaklarını söyleyerek inat ettim ve teyzemlere zorla kendimi işyerine bıraktırdım.
Gitmem iyi oldu çünkü orada kalsaydım bir sinir krizine girip ağlayarak herkese bağırabilirdim. Ve gitmem iyi oldu çünkü gerçekten de bensiz çok zorlanıyorlardı. Pos çekmeyi bile bugün benim yerime bakmak zorunda kalınca öğrenen muhasebecimizin günsonunu yapamayacağı kesindi. Kendimi işe verdim ve ağlamamaya çalıştım. Ama mutsuzluğum her halimden belliydi ve benimle birlikte orada çalışan kuzenim (beni oraya bırakan teyzemin kızı) ne olduğunu sorunca ona kimsenin doğum günümü umursamadığını söyledim. Boşvermemi söyledi ve işine devam etti. Aradan biraz zaman geçip işler yavaşladığındaysa bir anda üzeri mum, maytap ve süslemeyle dolu bir dilim cheesecake, üzerinde “Unutulmadın, doğum günün kutlu olsun” yazan bir tabak ve bana aldığı hediyeyle karşıma dikildi!:)

Bu doğum günü benim için en güzel şeyi o yaptı. Gerçekten beni düşündüğünü ve sevdiğini hissettim o an. Sanırım doğum günümün en güzel anı buydu. Ailemin doğum günümü umursamamasına, akrabalarımın ve arkadaşlarımın unutmasına, sevgilimin gelmemesine ve hediye göndermemesine rağmen, doğum günümle ilgili mutlu bir anım oldu. Keşke ben de onun için böyle güzel bir şey yapabilsem…

Bir doğum günüm daha geldi geçti. Hiç önemsenmeden… Bundan sonra hep böyle mi olacak?...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder