Son zamanlarda nedense bol bol dizi izliyor ama hiçbirini anlatmıyorum. Oysa olmaz ki böyle, ben anlatmazsam millet nasıl bilecek hangi dizi iyi hangisi kötü?:p:D İşte böyle megaloman düşüncelerle geldim yine izlediğim dizilerden bahsediyorum. En son Sungkyunkwan Sacandal, It's Okat That's Love, Cheongdamdong Alice, Love Cell ve Bride of the Century'yi izledim. Love Cell'i zaten izler izlemez geldim anlattım "Nihaha, ilk ben anlatacağım" diye:D O yüzden kaldı geriye dört dizi...
Uzun uzun anlatmak istemiyorum. Sadece net fikrimi söyleyeceğim o yüzden hepsiyle ilgili.
Sungkyunkwan Scandal artık alıştığımız erkek kılığındaki kız klişesinin bir diğer örneği. Güzel, komik, duygusal. Diğerlerinden ne farkı derseniz Joseon döneminde geçmesi diyebiliriz. Bu ilk tarihi dizim, o yüzden biraz yabancıyım herşeye ama sevdim ben. Biliyorsunuz ki erkek kılığındaki kız klişesinin iki işleniş şekli vardır: 1)Başrol erkek herşeyi anlar ve kızımızı korur 2)Başrol erkek başrol kızımızı erkek sansa da ona aşık olmaktan kendini alıkoyamaz. Bu dizi ikinci şekilde işlenmişti ki ben böyle olanları daha çok seviyorum:) Üstelik aynı odada yan yana yattıkları için bu durum daha da eğlenceli hale geldi. İkinci erkeğimiz de çok tatlıydı ama ekstradan resmini koyup uzun uzadıya bahsetmeyi düşünmüyorum çünkü bence bu dizinin esas yıldızı Yeorim!:)
O nasıl bir tatlılıktır, o nasıl bir gülümsemedir, o nasıl bir göz kırpmadır!:) Yeorim ilginç ve sevimli bir karakter. Hayatı zevk için yaşıyor, kendine sürekli yeni eğlenceler arıyor. Ama aynı zamanda arkadaşları için her şeyi yapabilen, fedakar ve duygusal biri. Moda düşkünü ve biraz kız gibi ama yine de her gününü kadınların peşinde koşmakla geçiriyor. Çok zeki, iyi bir gözlemci, iyi plan kuruyor ve her şeyi kendi lehine döndürmekte başarılı. Her olayda durup durup "Ben Gu Yong Ha'yım" deyişine de bayılıyorum:)
Yeorim'den kopabilirseeek:D Sonuç olarak bence Sungkyunkwan Scandal izlenilesi bir dizi, ben öneririm eğer umursayan biri varsa:D
It's Okay That's Love da 2014 yapımı, benim en sevdiğim oyunculardan Gong Hyo Jin'in oynadığı eğlenceli ve bazı açılardan ciddi bir dizi. Dizinin başları çok eğlenceliyken 4. bölümde adamın şizofren olduğunu çakmamızdan sonra yavaş yavaş başlayan, finale doğru gittikçe artan bir ciddiyet kaplıyor diziyi. Ben psikiyatrist olmayı düşündüğüm için özellikle adamın akıl hastanesindeki zamanlarını da kapsayan bu ciddiyeti sevdim ama siz izlerken sever misiniz, sıkılır mısınız bilemem. Yine de başları için; obsesif, çapkın yazar Jang Jae Yeol'un seks fobisi olan, sinirli Ji Hae Soo'yu tavlamaya çalıştığı zamanlar için her türlü izlenir diyorum:) Çok tatlı bir aşk başlıyor aralarında, çok tatlı yakınlaşmaları var; içiniz ısınarak, zevkle izleyebilirsiniz:) Diziden aklımda başka da bir şey kalmamış valla:D Ev arkadaşlarını da çok sevdiğimi söylemeliyim bu arada:) Bitti:D
Cheongdamdong Alice hakkında cidden pek bir şey söylemek istemiyorum. Başrol erkekten başta nefret etmiştim çünkü kindar insanları hiç sevmem ama çok güzel sevdi, çok duygusaldı, üstelik de cidden insanın içini titreten bir gülümsemesi vardı o yüzden sevdim yine de:) İnsan öyle gülümseyen, öyle tatlı bakan birine nasıl yalan söyleyebilir? Diziyle ilgili hoşuma giden şeyler var, evet, ama genel olarak bu "her insan kötüdür" olayını sevmiyorum. Evet, ben de farkındayım gerçek hayatta insanların siyah-beyaz değil gri olduğunun. Ama bu bir dizi, gerçek hayat değil. O yüzden de başta para için olsa bile sonradan akıllanmalı, sadece kalbini dinlemeliydi Han Se Kyung. Tabi ki para önemli, ben de fakir biriyle evlenmek istemem, rahat yaşamak isterim. Zaten ben fazlasıyla maddiyatçı biriyim bile denebilir. Ama bu kadarını ben yapmazdım, içinde insaniyet olan kimse yapmazdı. Biri kindar, biri açgözlü; mutlu olmayı hak edip etmediklerini cidden sorguluyor insan... Tabi ki bu bir dizi, farkındayım. Ve tabi ki gerçek bile olsa yargılamaya hakkım yok, onun da farkındayım. Ama ben bir izleyici olarak bu durumu sevmedim. O yüzden de çok tavsiye ettiğim bir dizi değil. Yine de izlemek isterseniz siz bilirsiniz, güzel tarafları da var sonuçta:)
Son olarak da Bride of the Century:) Lee Hong Ki sevgimi depreştiren, diziyi izlemediğim zamanlarda bile sesini duyayım diye full FT Island dinlettiren, bazı yerleri klişeleşip içimi baysa da genel olarak zevk alarak ve heyecanla izlediğim bir dizi Bride of the Century. Bir noktaya kadar "lanet gerçek mi" diye götürüyor zaten heyecanını, sonra "kavuşabilecekler mi"ye bağlıyor, tam her şey halloldu derken o klasik 15. bölüm ayrılığını koyuyorlar ve işte o noktada bayıyor! Bu bir Kore dizisi geleneği sanırım. Bir bölüm arttırmak için mi yapıyorlar bilmem ama her dizinin sondan bir önceki bölümünde eften püften şeylerle ayrılıyor, uzaklara gidiyor, sonra nasıl oluyorsa son bölümde geri dönüyorlar, bitiyor. "E madem hiçbir şey değişmeden geri dönebiliyorsun, o zaman en başta neden gidiyorsun?" diye sormazlar mı adama...
Choi Kang Ju rolüyle benim bildiğimden çok farklıydı Hong Ki. O şirin mi şirin mimiklerini bile çok az görebildik. Genel olarak soğuk ama aşkı için her şeyi yapabilen bir karakterdi Kang Ju. Ha, ama bu hali de gitmiş Hong Ki'ye o ayrı:) Özellikle de ben son zamanlarda Hong Ki'yi hep turuncu, mor gibi absürd saç renkleriyle gördüğüm için bu siyah saçlarla pek bir yakışıklı geldi gözüme:) Kilo da vermiş sanırım biraz, yanaklarının tombulluğu azalmış en azından. Yanlız Hong Ki'cim, öpüşme şeklini geliştirmelisin şekerim. Öyle arkadaşına yapar gibi omzuna elini atıp ensesinden tutup öpülmez bir kız. Ama neyse; alan memnun satan memnun; bana laf düşmez:D Yan Jin Sung'la da pek bir tatlı oldunuz, hani bir şeyler olacaksa filan... :p:D
Dalgayı geçecek olursam ben bu diziyi sevdim:) Entrikalar filan kol gezse de Hong Ki'den midir, Doo Rim karakterinden midir bilinmez, bir tatlılık hakimdi diziye. Yi Hyun karakterini de çok sevdim. Hiçbir zaman onun tarafını tutmadım gerçi, çünkü karşısındaki "Hong Ki" ama yine de tatlıydı. Bu arada fanı olduğun birinin dizisini izlemenin de farklı bir zevki varmış. Full ona odaklı izliyorsun diziyi, ilginç bir bakış açısı oluyor. Allahtan Hong Ki başroldü de finalde moralim bozulmadı:) Bilirsiniz, Yong Hwa fanı olarak bir dizi izlemek kalbinizi kırmaktan başka bir işe yaramaz. Buradan anlayacağınız üzere hala Marry Him If You Dare ve The Three Musketeers'i izlemedim:D Ama izlemeyi planlıyorum, indirilmiş bir şekilde duruyorlar bilgisayarımda.
İndirmek demişken... Dizi önerisine ihtiyacım vaaaar! Lütfen biri yardımcı olsun. Resmen dizi kıtlığı çekiyorum:( Bride of the Century'yi de bitirdim, taze taze de anlattım, şimdi ne izleyeceğim acaba....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder