21 Aralık 2014 Pazar

İzlediğim Diziler-Aralık 2014

Sınav zamanı olmasından mütevellit dizi üzerine dizi izliyorum, hepsini anlatmak için yeterli zamanım da olmuyor, o yüzden böyle liste şeklinde devam ediyoruz:) Daha ayın ortasında olduğumuz için muhtemelen aralık ayı için ikinci bir liste daha çıkarırım. Ama çıkarmayabilirim de, sonuçta sınavım pazartesi bitiyor ve sonrasında dizi izlemek için isteğim kalmayacak:D Ben de böyle örnek bir öğrenciyimdir işte:D
Geçtiğimiz yazıdan beri Marriage Not Dating, My Princess ve Cunning Single Lady'yi izledim. Ayrıca Ookami Shoujo to Kuro Ouji animesinin 10. bölümüne, Hello My Teacher'ın da 5. bölümüne kadar geldim ama birini yeni bölümleri gelmediğinden, diğerini de sıktığı için bitiremiyorum; o yüzden onlar bir sonraki yazıya kalıyorlar:)
Marriage Not Dating 2014 yapımı, bu yüzden de cıvıl cıvıl bir dizi. Sevimli ve ilginç bir başrol kızımız, çekici bir birinci erkeğimiz ve dünyanın en tatlı gülümsemelerinden birine sahip bir ikinci erkeğimiz var. En tatlı gülümseme derken abartmıyorum, gülümseyince gözleri yok olanlardan, ki bence bu dünyanın en sevimli şeyi:) Zaten bir de genelde kendinden büyük kadınlarla takıldığı için sürekli gözlerini kısa kısa gülümseyip "Noonaaaa" diye dolaştı etrafta, tam yanağını sıkmalık:) Ama bu sevimli yüzüyle hiiç uyuşmayan acayip kaslı bir vücudu var ki iyi mi kötü mü kendiniz karar verirsiniz plaj sahnelerinde:D Bir yandan da çocuğu Leeteuk'a benzetip duruyorum üçgen çene yapısı ve keskin burnu yüzünden. Ha tabi Leeteuk da çok tatlı bir gülümsemeye sahip ama onunki daha çok gamzesinden:)
Neyse, Yeo Reum'dan bu kadar bahsettiğim yeter sanki:D Diziye geçecek olursak konu olarak çok yaratıcı değil ama işleniş olarak çok güzel:) Bazı yerlerde Ki Tae'nin annesinin ve eski nişanlısının insana gına getirdiği, "Yeter artıııık!" diye haykırmak istediğiniz durumlar da olabilir, onları yok sayın, genele bakın, mutlu olun:)
Diziyi bitireli 5 gün ancak olmuştur ama lanet gitsin, hiçbir şey hatırlamıyorum ya:D Sürekli kendinden önceki ve sonraki dizilerle karışıyor kafamda sahneler... İlişkiye başladıktan sonraki durum çok gözümü korkutmuştu, "Allahımm, böyle böyle uzaklaşacaklar heralde" diye düşünmüştüm kiii çok uzatmadan el attılar allahtan oralara. Bir de Yeo Reum uyuzu çok gözümü korkutmuştu, bir türlü çıkmak bilmedi ya aradan. Neyse ki ilişkileri gerçekten başladıktan sonra sorun çıkarmayı kesti de içim rahat etti. Yalnız diziyi uzatmak için özellikle baya bi geciktirmişler birbirlerine itiraf etme kısmını. Çünkü nişanlı numarası yaptıkları zamanın yarısında gerçekten seviyorlardı birbirlerini, bir açılsalar olay hiç ortaya çıkmadan evlenip mutlu mesut yaşayacaklardı ama olmaaaz; illa ki araya entrikalar, başka insanlar filan koyup geciktirdiler olayı.
Dizimiz erkeğin ailesini oğlanı evlendirmekten vazgeçirmek için sevgili rolü yapan bir çifti anlattığı için yarısı sahte de olsa bol bol yakınlaşma sahnesi gördük:) Zaten benim 2014 dizilerinde cıvıl cıvıllığından sonra en sevdiğim şey yakınlaşma sahnelerinden kaçınmaması, daha gerçekçi olması... Bu diziyle ilgili bir diğer sevdiğim şey de her bölümün başında o bölümün ortasında/sonunda yaşanacak bir olaya dair flashforward vermesi. Amaaaaa... Flashforward deyince çok ciddiye almayın, konuşmalar aynı, evet, ama olaylar aslında en başta gösterilenden çok farklı gelişiyor çoğunda:D Başında sevişme sahnesi gösterip "Oha" olmanızı sağlıyor, sonrasında sarhoşken yatağına yatırmaya başlıyorlar. Başında romantik bir itiraf sahnesi gibi gösteriyor sonrasında çok komik ve absürd bir yere bağlıyorlar:D Yapıyorlar yani öyle şeyler:D Neyse işte, güzeldi bu dizi, bence izleyin:)
My Princess. Ne desem bilmiyorum. Konusu her kızın içten içe hayal ettiği gibi, bir gün aslında kraliyet ailesinden geldiğini öğrenen orta halli bir üniversite öğrencisiyle ilgili. Ama bu konu bu kadar kötü anlatılabilir, sonu bu kadar havada bırakılabilir, çok güzel olabilecek bir dizi bu kadar vasat yapılabilirdi. Daha da bir şey söylemeye gerek yok.
Ha, yine de izleyecekseniz bir kaç bilgi daha vereyim. İkinci kadını derisini yüzmek, kızgın yağa atmak, gözlerini kızgın şişle oymak, minik minik kesiklerle tüm etlerini lime lime etmek vs işkencelerle öldürmek isteyebilirsiniz. Hayatımda gördüğüm en gereksiz, en kötü (ki kötü olmak için de bir sebebi yok, karakteri öyle), en herkesin yoluna taş koyan, şeytanımsı şeydi. Tüm bunlara rağmen kendisini seven, koruyan, sonunda da birleşip mutlu olduğu bir ikinci erkeği vardı ki ne gerek vardı hiç anlamadım. Bu kadının mutlu olmasını isteyecek bir izleyici kitlesi olduğunu mu sanıyorlar acaba? Dizi 2011 yapımı ama 2010 (Secret Garden) sonrası bir dizi olmasına rağmen başrol erkek kendini beğenmiş, uyuz, kıza çooook geç aşık olan bir tipti. Ki benim 2010 öncesi dizileri sevmememe yol açan erkek tiplemesidir kendisi. Başrol erkek dediğin ilk bölümlerde aşık olur, aşkla şapşallaşır, şapşallaştıkça da biz ona aşık oluruz. Bu döngüyü bozunca sevmiyorum işte başrol erkeği. Tüm dizi boyunca niyetlerinin ne olduğunu çözemeyeceğiniz bir sürü insan olacak; o öyle miymiş, bu böyle miymiş, aklınızı karıştırıp duracaklar; sonuçta da hiçbir yere bağlanmayacak. Benden uyarması, izlemek size kalmış:) Çünkü diğer tüm bloglarda beğenilmiş baya dizi (Bunu diziyi 2011 veya 2012'de izlemelerine bağlıyorum. Şapşal aşık başrol erkeklere ve daha sağlam finallere alıştıktan sonra bu dizi bence insanın dizi zevkini bozuyor ama dediğim gibi, bence... ) Bu arada resimlere bakarken hatırladım, çok tatlı yakınlaşma sahneleri vardı. Kızın kıyafetleri de acayip tatlıydı, tam modern prenses:) Aslında o kadar kötü bir dizi olmayabilirdi, sonu öyle bitmeseydi!...
Cunning Single Lady... İsmen itici, konu olarak idare eder, izlemesi zevkli ama çok etki bırakmayan bir diziydi... Zaten nedense beni içine çeken, etkileyen diziler çok azaldı artık. Bitirdikten sonra "Waov" olduğum, bittiği için üzüldüğüm, tekrar izlemek istediğim diziler gittikçe azalıyor. Umarım yine öyle diziler görebilirim, yoksa durup durup aynı dizileri izleyeceğim...
Cunning Single Lady boşanmış bir çiftle ilgili ki böyle ayrılmış/boşanmış çiftleri işleyince uzun süre açılamayıp, yakınlaşamayıp bizi uyuz etme olasılığı baya bir azalmış oluyor, o yüzden de seviyorum bu konuyu:) Daha güzel işlenilebilir, daha tatlı olabilirdi ama olduğu haliyle de iyiydi. Kızımız fakir diye ayrıldığı eski kocasının zengin olduğunu öğrenince onu tavlamak için dönen açgözlü kadın gibi lanse ediliyor ama bence hiiiiç alakası yoktu. Kız evlilikleri süresince baya iyi tahammül etti, ben o kadar uzun süre dayanamazdım. Zaten ayrılmasının sebebi de başkaydı, haklıydı. Sonrasında gelişen olaylar da öyle değildi. Yani ben kıza haksızlık edildiği görüşündeyim.
Genelde oğlanın ailesi itici, kızın ailesi sempatik olur. Oysa burada kızın ailesi beni inanılmaz uyuz etti; o baba, o abi... Yaşamaları zarar, gidip ölseler daha faydalı olurdu aileye. Gerçi oğlanın ailesi de uyuzdu ama haklı bir uyuzluk, bir şey diyemiyorum...
Dizinin en sempatik karakteri bence Cha Jung Woo'nun asistanı Gil Yo Han'dı. Keşke daha çok rolü olsaydı. İkinci erkeğimiz de tatlıydı başlarda ama sonlara doğru kötü adama bağlayınca soğudum:/ İkinci kadını zaten hiç söylemiyorum, pislik** Cha Jung Woo ve Na Ae Ra karakterleri sempatikti ama bu Steve Jobs çakmalarını daha ne zamana kadar göreceğiz çok merak ediyorum. Evet adamın başına gelen çok ilginç bir olay da dizilerdeki her teknoloji dehasının da aynı yoldan geçmesi gerekmiyor:D
Neyse işte dizilerimiz de böyleydi. Bu yazıyı aralığın 11'inde yazmıştım galiba, yayınlamadığımı unutmuşum, bugün fark ettim:D Bu yazıdan sonra Yamato Nadeshiko Shichi Henge animesini ve Love Rain'i izledim ama onlar başka yazıya artık:) Arrivederci!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder