12 Haziran 2012 Salı

Finaller, ilişkiler ve arayışlar...

Tüm bölümlerin sınavları bitmiş, yurttaki herkes evlerine dönmüşken ben odamda yapayalnız, üzerimde final gerginliği, ilişkileri düşünüyorum. Eskiden, lisedeyken, uzun süreli ilişkiler görmeye alışık değildim. İlişkiler başlar, birkaç ay sürer biterdi benim için. Ya da ben ve çevremdekiler mi kimseye uyum sağlayamıyorduk, bilmiyorum. Sadece fark ettim ki üniversitede kimse öylesine çıkmıyor.
Çevremdeki tüm çiftler çıkmaya başladıklarından beri istikrarla bu ilişkiyi sürdürüyorlar. İşte koskoca bir yıl bitti. Uzun süreli ilişkilere, aşka inanmayan ben bile hala ilişkimi sürdürüyorum. Hem de çok aşık olarak...
Hadi aşık olanlar tamam da, aşık olmadan, sadece arzudan veya başkasını unutmak için çıkanlar neden hala ilişkilerini sürdürüyor? İşte bunu anlayamıyorum. Bir arkadaşım var, iki yıldır çıktığı sevgilisinden ayrıldı. Uzun mesafeli ilişki yürümüyor diye... Sonra da bir arayışa düştü, sevgi, ilgi arayışı; sevgili arayışı... Her gece bar, her gece yeni birileriyle tanışmak, bir süre konuşup bırakmak... Bence boşluğa düşmenin sonuçları hepsi. En sonunda da biriyle "çıkmaya" başladı. Bir ay beraber yaşayıp da sonra adını koydukları biriyle... "Ben kullanır atarım sonra senin olur" diye bahsettiği biriyle... Anlam veremiyorum, 5 ay oldu, nasıl hala birlikteler?
Bir arkadaşım daha var. Bu bana daha ilginç geliyor. 7 aydır çıkıyorlar sevgilisiyle. Bu yedi ay süresince "ayrılıcam" "onun evinden eşyalarımı almam lazım bi şekilde" laflarını ne kadar çok duydum ben bile hatırlamıyorum. Her gün ayrı bir olay... Adam kıza birşeyler fırlatır, bitmez. Yaptığı fedakarlıkları koz olarak kullanır, bitmez. Yolun ortasında bizimkine bağırır, bitmez. "Ben ailemden gizli senin evine geliyorum" dediğinde "Gelmeseydin o zaman" der, yine bitmez. En son adam kızdan ayrılır. Kız kaç aydır "ayrılıcam, ayrılıcam" diyip durduğu kişi o değilmiş gibi peşinden koşar, onu kendine geri döndürür. Olmayacağını biliyorum, yapamayacaklar böyle de. Ama elimden gelen bir şey yok, üzülmesini engelleyemem... Ailesinin boşanmasından kaynaklanan bir sevgi arayışı içinde her zaman, ben napabilirim ki...
Kendi ilişkime gelecek olursak... Ciddi ciddi ayrılmayı iki üç defa düşündüm, her düşündüğümde de karşı tarafa ilettim zaten. Onu üzüyorum, çok üzüyorum. Benim yüzümden ailesiyle arası açılıyor, dersleri kötü gidiyor. Bunları düşündüm ve ayrılmak istedim. Ama yapamadım... Sanırım mantıklısı ne olursa olsun ondan ayrılamamakmış aşk...
İlişkiler ne tuhaf öyle değil mi? Bazen merak ediyorum, aslında aradığımız, aşık olduğumuz şey "o kişi" mi, yoksa sadece aşka mi aşığız biz, sadece sevilme arayışında mıyız? Aşka aşık... O zaman "o"nun "o" olmasının ne anlamı var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder