Şimdi bu kadar abarttığıma bakmayın, aslında öyle bende çok coşkulu duygular uyandırmadı dizi. Yani sevdim, çok sevdim, mutlaka izlenmeli ama hakkında yazı yazacak kadar heyecana boğmadı mesela. Ben daha çok Secret Garden'a benzettim diziyi. Hem de fazlasıyla. Erkeğin karakteri, kadının karakteri, erkeğin önce aşık olması, dizi gidişatındaki kararlılık, güçlü senaryo, finali son beş dakikaya bırakmayıp daha hoş bir final yapmaları, hatta erkeğin kızın evini ilk gördüğü sahnedeki yorumları, "seni incelemek istiyorum" ya da "bana üç ay ver" muhabbetleri bile birebir aynı. Şimdi Secret Garden'ı ikinci defa izliyorum da... Zaten bu yazıyı yazma sebebim de tamamen bu:)
Neyse, Greatest Love güçlü, sıcak, güzel bir dizi. İzlediğine pişman olan çıkmaz sanırım. Ama belki de ben zaten Secret Garden'ı izlediğim için benim gözümde öyle çok parlamadı dizi. En sevdiklerimden olamadı nedense. Yani cidden sevdim, cidden güzel ama aşık olmadım. Ama tüm o patates ve çiçek metaforları, şarj aleti muhabbeti, ha bir de kızın en sonunda duygularını kabullendiği sahnedeki araba camından öpüşme olayı çok güzeldi. İçimi ısıtan o kadar çok sahne vardı ki saymakla bitmez. Aynı şekilde çok güldüğüm de çok fazla sahne vardı ama özellikle ilk bölümün sonunda kızın çıktığı Quiz programında adama üzümü anlatacağım diye kesinlikle söylememesi gereken rüşvet olayını söylemesi ve adamın anın heyecanıyla hiç bunu takmayıp üzümü tahmin ettim diye sevinmesi!:D:D Diziyi durdurup bir dakika kadar odamda zıplaya zıplaya gülmüştüm:D Ne komikti ya...
(Resmin sahibi resimde yazıyor zaten. Kendim çekmeyi bilmediğim için google görsellerden alıyorum hep resimleri ama özellikle bu şekilde replikli çekilip birleştirilmiş-özen gösterilmiş-resimlerin hakkı yapana gitmeli bence.) Resim ararken dikkatimi çekti de çok tatlı replikleri varmış dizinin. Zaten dediğim gibi, insanın içini ısıtan bir dizi. Benim dizideki en şirin bulduğum muhabbet şarj aleti muhabbeti olduğu için ben bunu koydum ama diğer şeyler de çok güzel, o yüzden bence buyurun izleyin siz diziyi:)
Neyse, bu kadar yeter bu dizi için:) Dediğim gibi bu yazıyı yazıyor olma sebebim Secret Garden zaten. Oturdum tekrar izledim, ikinci izleyişimde daha da çok sevdim:) İlk izlediğimde daha Kore dizileri izlemeye yeni başlamıştım, 5. dizim filandı sanırım. Kıyaslayabileceğim çok dizi yoktu yani. Ama şimdi 20'yi geçmiş ve pek çok dizinin konusunu tüm spoiler'larıyla okumuş biri olarak diyebilirim ki cidden bir başyapıt. Her şey o kadar dozunda, her şey o kadar uyumlu ki. Evet bir iki tane "saçma" diyebileceğim yer vardı ama diğer dizilerdekilerle kıyasladığımda çok çok az kalıyor.
Secret Garden'ın en sevdiğim sahnesi neydi, seçemiyorum. Çok güzel replikleri, çok güzel sahneleri olan çok etkileyici bir diziydi çünkü. Ama bir sahne var ki "Ben de bundan istiyoruuuuuuuuum" diye herkese gösterebilirim:D Tabi ki tahmin etmişsinizdir: Cappuccino Kiss! O ne tatlı bir harekettir, bunu yapan adama aşık olmamak mümkün müdür, ne şirin bir şeydir o ya... Zaten Hyun Bin normalde yakışıklı olmamasına rağmen (Klasik Kore erkeği beğenmeyişim) Kim Joo Won karakteriyle kalbimde acayip güçlü bir taht kurup beni ilk defa Şekil 1a'da gördüğünüz "Oppa saranghae!!" moduna sokmuştur:D Bu hareketi bir kız yapsa daha tatlıydı ama bir tek Lee Min Ho'nunkini bulabildim ilk arayışta. İşte içimdeki ergen kız bu hareketi yapıp "Oppa saranghae!" çığlıkları atıyordu Kim Joo Won'un tüm sahnelerinde:D
Tabi burada senariste teşekkür etmeliyiz sanırım, ciddi anlamda mükemmel bir karakter yazmış. Ha Hyun Bin'in aşırı tatlı gülümsemesinin etkisi de inkar edilemez tabi:) Kendisini "en büyük kuzum" ilan ediyorum buradan:D "Küçük kuzum" 10 aylık yeğenim, "ortanca kuzum" kardeşim, "büyük kuzum" da sevgilimdi, bir de Hyun Bin'i ekliyorum şu an listeye:D Bu cümleden sonra sevgilim tarafından katledilme olasılığım?? :D
Bu da o acayip sevimli sahne işte:)
Bunu da burada kapatıp yine ayrı bir yazı yazmaya değmeyecek bir başka diziyi araya sıkıştırıyorum:D You Who Came From Stars.
Kendisi benim izlediğim diğer Kore dizilerinden tür olarak oldukça farklıydı. Desperate Housewives izler miydiniz? İşte konu olarak çok farklı olsalar da tür olarak onunla aynı oluyor sanırım. Orada da bir yandan cinayetler, kötü adamlar, gerilim sahneleri olurken bir yandan Bree veya Lynette'le günlük aile hayatı sorunları işlenir, bir yandan da özellikle Susan ve bazen de Gaby'yle dizinin komedi eksiği karşılanırdı. (Nasıl tanımlama ama:D ) İşte burada da Lee Jae Kyung tüm gerilim sahnelerini alırken Song Yi hem aile hayatı sorunları hem de komedi kısımlarını kendi başına götürdü sağ olsun:D
Yalnız Jun Ji Hyun ne kadar güzeldir ya, söylemeyeden geçemeyeceğim. Ben onu My Sassy Girl filminde de çok beğenmiştim zaten ama yaşlandıkça çok daha çekici, çok daha güzel olmuş; maşallah bir içim su. Gerçi utanarak söylüyorum ki en başta fark edemedim onun My Sassy Girl'deki kız olduğunu. Estetik mi yaptırmış?? Kendi dikkatsizliğime bahane buluyorum hemen:D
Song Sam Dong'la da çok yakışmışlar bence. Şu çocuğun gerçek adını hiç öğrenemeyeceğim sanırım, biraz sıradan bir adı var değil mi? İnsanın aklında kalmıyor. Bu dizideki adı Do Min Joon muydu neydi sanırım ama kaç dizide daha görürsem göreyim bu çocuk benim için hep Song Sam Dong olarak kalacak:D Bir kere isim çok tatlı, sonraaaa karakteri çok sevmiştim, adamla biraz fazla özdeşleşti benim gözümde:D Bu dizideki buz kalıbı, kendini beğenmiş hallerine rağmen o benim için hala sıcak köylü çocuğu Song Sam Dooong!:) Zaten burada da sonuna kadar koruyamadı o soğuk halini, aşık olduktan sonra çok tatlı oldu:) Dediğim gibi, kızla da çok yakıştılar, çok şirin bir çift oldular. Özellikle de oğlanın kızla kurduğu gelecek hayallerinde filan pek tatlılardı maşallah:)
Dizinin en takdir ettiğim, en hoşuma giden kısmı da bölümlerin bitiminden sonra koydukları ekstra sahnelerdi. Hem adamın geçmişine dair bir sürü şey gösterdiler, hem adamın ve kızın gerçek duygularını gösterdiler, hatta bir noktada gelecekten bir sahne bile gösterdiler. Ben ilk defa gördüm böyle bir şey, çok şirin bir ayrıntı, çok yaratıcı bir fikir...
Bundan başkaaaa... İkinci erkek yine yine yine çok tatlıydı. Ciddi anlamda çok iyi bir insandı. Normalde ikinci erkekleri severim evet ama gerçekten bu kadar "iyi" bir karakteri yoktu hiçbirinin. Oysa Lee Hwi Kyung o kadar iyi bir dost, o kadar iyi bir insan ki... Keşke dizinin sonunda mutlu olsaydı. Hatta işi abartıp ömrü boyunca çok mutlu olsun, çok iyi yerlere gelsin filan diyebilirim:D Bkz:dizi karakterlerini gerçek sanmak:D Sanırım ilk defa bir karakteri tanıtırken dizideki halinden başka resim kullanıyorum ama napabilirim, en tatlı burada çıkmış. Oysa ben de isterdim o çok yakışan boğazlı kazaklarıyla bir resim koyayım ama:D Bu arada ben bu adamı boğazlı kazağından tanıdım hemen:D CNBLUE'nun Can't Stop Comeback Show'unda şarkıları yorumlayanlardan biri de buydu, orada da boğazlı kazak vardı üzerinde:D Saçlar da aynı kaküllü dalgalı kahverengi saçlı model olunca dizide görür görmez "Ben bu adamı bir yerden tanıyorum" oldum, sonra da yandı ışık. Jung Shin'in bir diziden rol arkadaşıydı sanırım.
Jung Shin'in dizileriyle ilgilenmedim hiç, o yüzden tam bilmiyorum. Jung Shin fazla yan rol oluyor diye sanırım. Sırf onun için izlemeye değecek kadar görünmüyor yani. Aynı şeyi A Gentleman's Dignity'deki Jong Hyun için de söylemiştim zaten, çocuk resmen yok dizide. Zaten bir tek Yong Hwa onun için izlemeye değecek kadar görünüyor dizilerde, o da SÜ-REK-Lİ ikinci adaaam. Nerede bir aşk üçgeni var, Yong Hwa ikinci adam. Kısaca CNBLUE'dan kimse için dizi izlemeye değmez:D Ha ben yine oturup izleyeceğim The Three Musketeers'ı o ayrı:D
Neyse, yazıyı toparlamak gerekirse:D Greatest Love çok güzel dizi, izleyin ama Secret Garden'la yakın zamanda izlemeyin. Secret Garden zaten efsane, izlemeyende eksik kalır bence bir şeyler. Mutlaka izlenmeli, Kim Joo Won'a aşık olunmalı, Hyun Bin fan'ı olunmalı. Yoksa bir Kore dizisi sever olunmaz bence:D You Who Came From Stars benim normalde sevdiğim hafif romantik komedilerden farklı olsa da güzeldi, ben sıkılmadan izledim. Hatta bence yakın tarihli Kore dizileri arasında açık ara en iyisi. Yalnız tekrar söylüyorum Jun Ji Hyun çok güzel yaa. Ben hayran oldum sanırım kadına.
Hepsi bu kadar:) Bir dahaki yazıma kadar, hoşçakalın:) Bir daha bu kadar uzun süre ara vermeyeceğim merak etmeyin:) (Kendi kendine konuşan şizofren kadın mod on:D )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder